Yani bu yatırım kesinlikle önemli olabilir. | TED | ثم، قد يكون هذا الاستثمار مهمًا بكل تأكيد. |
Fakat şirketimiz bu yatırım konusunda rahat değil. | Open Subtitles | لكن شركتنا لا تشعر بالارتياح حيال هذا الاستثمار. |
Downton gibi malikaneler için zor zamanların geleceğini biliyorduk ve bu yatırım malikaneyi güvence altına alacaktı. | Open Subtitles | كنا نعرف بأن أوقاتاً صعبة قادمة لمُلكية مثل "داونتون" و هذا الاستثمار سيبقيها آمنة للباقي من الزمن |
ABD'de mammogramı dijital hale getirmek için 4 milyar dolar yatırım yapılarak donanım geliştirildi. Peki bu yatırımın karşılığında ne aldık? | TED | وقد استثمرت الولايات المتحدة الامريكية 4 مليار دولار لكي تتحول الى اجهزة الماموغراف الرقمية ومالذي حصلنا عليه من هذا الاستثمار ؟ |
Maliyeti çok olmayacak ve bu yatırımın geri dönüşü de çok büyük. | TED | إنه لن يكلف الكثير، والعائد من هذا الاستثمار ضخم. |
Ben sana yatırım yaptım ve bir gün bu yatırımın karşılığını, o delice düşünme tarzınla bana yardım ederek ödeyeceksin. | Open Subtitles | قمت بعمل استثمار بك وبيوم ما، سيؤتي هذا الاستثمار ثماره حينما تستخدم... |