Bu adamı konuşturabilirsek, ilişkilerini çözer, bütün pisliklerini ortaya dökeriz. | Open Subtitles | اذا اجبرنا هذا الرجل على الإعتراف فكل شيئ سوف ينكشف. |
Bu adamı cinayet suçundan arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن هذا الرجل على خلفية جريمة قتل |
Bu adamı canlı yayına alırsanız şifreli bir mesaj verebilir ve ülke çapında en az elli kişi hayatını kaybedebilir. | Open Subtitles | ماذا تعنى؟ ربما بوضع هذا الرجل على الهواء سينشر رسالة مشفّرة و يفقد مثلاً خمسين رجلاً حول البلاد حياتهم |
- Sonra da bir şahsiyet olmalıdır. - bu adam çok doğal. | Open Subtitles | و بعد هذا يريد أن يحس أنه انسان هذا الرجل على فطرته |
bu adam tam tersi. Şebekenin her yerinde. Şebekeyi kontrol ediyor. | Open Subtitles | هذا الرجل على النقيض تماماً له سجلات كثيرة وهو يتلاعب بها |
Sorun ne? Bu herif az daha beni kodese tıktırıyordu. Deli mi ne? | Open Subtitles | لقد كان هذا الرجل على وشك من أن يزجني بالسجن , ما به ؟ |
Bu herif bir eczaneye girip çıktığı için 80 yıl yemiş. | Open Subtitles | لقد حصل هذا الرجل على حكم بـ 80 سنة بتهمة التحطيم و السرقة من صيدلية |
Ve bu adamın işi nasıl aldığı hakkında en ufak bir fikrim yok. | Open Subtitles | وليس لدي أي فكرة كيف حصل هذا الرجل على وظيفة وماهو المُميز فيه |
Bu adamı 7/24 gözleyecek birileri lazım. | Open Subtitles | نحتاج الى من يراقب هذا الرجل على مدار الساعة |
5 yıl önce olsa muhtemelen Bu adamı öldürürdün. | Open Subtitles | قبل خمسة سنوات، كنا سنقتل هذا الرجل على الأرجح |
Demek istediğim, Bu adamı serbest bırakmalarına ihtimal vermiyordum.... o şiddetli geçmişine rağmen. | Open Subtitles | أعني، لم يكن هناك فرصة كانوا المشروط ستعمل هذا الرجل على حساب صاحب... |
Sonra aşağı baktım ve yerde, lastiğin orada Bu adamı gördüm. | Open Subtitles | ثم انظر الى اسفل و اجد هذا الرجل على الارض و رأسه تشبه اطارات السيارات |
Bu adamı ciddiye alabilmenin hiçbir yolu yoktu. | Open Subtitles | لا توجد طريقة يمكنك اتخاذ هذا الرجل على محمل الجد. |
Ailemi öldürmekle tehdit eden Bu adamı affedebileceğimi harbiden düşündün mü? | Open Subtitles | أظننتني فعلاً سأسامح هذا الرجل على تهديده بقتل عائلتي؟ |
Yavaş. bu adam bize 100 milyon dolar kazandırmak üzere. | Open Subtitles | مهلًا، هذا الرجل على وشك توفير 100 مليون دولار لنا. |
bu adam mertçe, iki hafta içinde bu davada tanıklık etmeyi kabul etti. | Open Subtitles | بشجاعة ، وافق هذا الرجل على الشهادة قبل أسبوعين من تلك القضية |
bu adam bilimin ışık yılı kadar ilerisinde. | Open Subtitles | شكرا لك جورج هذا الرجل على علم كبير بهذا المجال |
- Bu herif Forbes'un en zenginler listesinde. | Open Subtitles | رائع، هذا تاجر الأنسجة هذا الرجل على قائمة الأغنياء الكبيرة. |
Dostum, Bu herif şimdiden sikmeye hazır. Sorun ne ki? | Open Subtitles | المتأنق هذا الرجل على استعداد ليمارس الجنس الآن ما هو الخطأ ؟ |
Bu herif arabama ne yapıyor? | Open Subtitles | ماذا يفعل هذا الرجل على سيارتي؟ |
bu adamın bir İspanyol altını oldu. | Open Subtitles | لقد حاز هذا الرجل على قطعته الذهبية الإسبانية |
Hey, baba. bu adamın da otobüste resmi var. Acele edelim, lütfen. | Open Subtitles | يا أبى ، هذا الرجل على الحافلة أيضاً اسرع ارجوك |