Bu katil, kurbanlarını kalabalık yerlerden kaçırıyor ve ormana atıyor. | Open Subtitles | هذا القاتل يخطف ضحاياه منم اماكن عمومية ويرميهم في الغابات |
Biliyorsun, seri katillerin bir tarzı vardır ama Bu katil Verna McBride'i parçaladı. | Open Subtitles | تعلم،أن السفاحين جميعا لهم أسلوبهم الخاص لكن هذا القاتل يقطع أوصال فيرنا ماكبرايد، |
Bu katil işlerini hep dışarıda gördüyse... | Open Subtitles | لو ان هذا القاتل المحترف انجز كل اعماله خارج البلاد |
Bugün yobaz Hindular Bu katili ulusal bir kahraman olarak görüyorlar ve tüm Hindistan'da onun heykelinin dikilmesini istiyorlar. | TED | والهندوسيين اليوم ينظرون إلى هذا القاتل كبطل وطني، ويريدون وضع تماثيل له في جميع أنحاء الهند. |
Bu katilin gizliliği. Yapıştırıcı veya pudrayla yakalanmayacak kadar akıllı. | Open Subtitles | هذا القاتل في مزاج التغطية إنه أذكى من الصمغ أو المساحيق |
Ölümcül pençeleriyle, 5 metrelik Bu katil oldukça donanımlı. | Open Subtitles | هذا القاتل ذو الخمسة أمتار مسلح جيدا , بمخالبه القاتلة |
Sonra Bu katil Blevins geldi ve herkesi öldürüp atlarını çaldı. | Open Subtitles | ثم يأتي هذا القاتل بليفنز ... ... ويقتل الجميع ويسرق خيولهم. |
Bu katil nerede? Bütün adayı aradık. | Open Subtitles | أين هو هذا القاتل لقد بحثنا في كل الجزيرة |
Sizlere garanti ediyorum... Bu katil yakalanacak. | Open Subtitles | يمكنني أن اضمن ذلك لك هذا القاتل سيتم القاء القبض عليه |
Demek istediğim, Bu katil, sizin için yeterince zorlu değil mi? | Open Subtitles | اعني هل هذا القاتل ليس تحدي بما فيه الكفاية لك؟ |
Bu katil, bizim amnezi hapı verdiğimiz biri? | Open Subtitles | أياً يكن هذا القاتل فلابد أنه شخص أعطيناه حبة النسيان |
Bu katil yerine geçtiği kişileri nasıl oynayacağını çok iyi biliyor. | Open Subtitles | ـ هذا القاتل يعرف كيف يلعب تلك الشخصية بنفس الطريقة التي يريدها |
- Bu katil, kurbanını boğmak için poşet ve bant kullanmış. | Open Subtitles | هذا القاتل أستخدم كيس من البلاستيك وشريط لاصق لخنق الضحية |
Ama Bu katil Kretas döneminin ortalarına kadar var olmamıştır. | Open Subtitles | و لكن هذا القاتل لم يظهر حتى وقت معروفٍ بـمنتصف العصر الطباشيري |
Bu katili adalete teslim etmek için çabalayan ekibin bir üyesiyim. Bazı kötü haberlerim var. | Open Subtitles | أنا جزء من الفريق الذي سيجلب هذا القاتل إلى العدالة، ولكن لديّ بعض الأخبار المؤسفة |
Bu katili çabucak bulacaklarına ve adalete teslim edeceklerine inanıyorum. | Open Subtitles | أن شرطتنا ستعثر سريعا على هذا القاتل و أنها ستأتي به للعدالة |
Bildiklerimle Bu katili yakalayabilirim. | Open Subtitles | مع ما أعرفه ، يمكن أن أجد هذا القاتل. |
Bu katilin, ne yapacağını öngörmek düşüncelerini ve hislerini anlamak zorundayız. | Open Subtitles | توقع ما هذا القاتل قد تفعل المقبل ، علينا أن نفهم ما هو التفكير والشعور. |
Bu katilin tasarımı; fark edilmemek, bir hayalet olmaktı. | Open Subtitles | كانت إستراتيجية هذا القاتل هي أن يظل غير ملحوظ، شبحاً |
Bu katilin ölüp cennete gitmesi ya da 72 bakiresine kavuşması son isteyeceğim şeydir. | Open Subtitles | أخر شئ أريد أن أراه هذا القاتل يموت و يذهب إلى الجنة ل 72 بكر في السماء |
Peki bu katile nasıl poz verdireceğiz? | Open Subtitles | و كيف تقترحين أن نجعل هذا القاتل يقف لنا لنصوره ؟ |
Bana O katil ruhlu manyağın bu işin içinde olduğunu söylememiştin. | Open Subtitles | انت لم تخبرنى بأن هذا القاتل المهووس كان متورطا فى هذا |
Kayınbiraderim Bu katille görüşmeye gitti ve buluştuklarında bu adamın tamamen korku saldığını farketti. | TED | فذهب صهري لعقد مقابلة هذا القاتل وأدرك عند لقائه أن هذا الرجل مخيف إلى حد كبير |
Gazeteler ve TV'de onun garip cinayet yöntemini hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تتذكر القصص على الصحف والتلفزيون عن هذا القاتل الغريب ساذكرك |