"هذا كل ما" - Traduction Arabe en Turc

• tek şey bu
• Hepsi bu kadar
• o kadar
• olan bu
• olan da bu
• - Hepsi bu
• tek şey buydu
• Sadece bunu
• sadece bu
• olan tek şey işte bunlar
• İşte budur
• sadece buydu

Davranışlarına dikkat et. Yapman gereken tek şey bu. Böylece iyi geçiniriz.
فقط أحسن تصرفاتك , هذا كل ما عليك فعله , وستكون بخير

Memeler ve kalça. Memeler ve kalça. Umurlarında olan tek şey bu.
الصدور و المؤخرات ، هذا كل ما يهتمون به ، شكراً لك

Ampüller, tost makineleri ve aklıma gelenlerin Hepsi bu kadar.
الاضاءة و الاجهزة الكهربائيةو هذا كل ما أستطيع التفكير به

Hepsi bu kadar. Daha sonra imzalarım.
هذا كل ما فى الأمر,سأمر عليك فى مكتبك واوقع الأوراق

Brandon kitapları bağlamak için garip bir yol seçmiş, o kadar.
اعتقد أنها طريقة سيئة لربطهم هكذا، هذا كل ما فى الأمر.

- A.B.D'ye geri döndünüz. Şu an tek önemli olan bu.
لقد عدتِ إلى الولايات المتحدة الأمريكية، و هذا كل ما يهم

Demek istediğim, burası rehabilitasyon merkezi değil ve önemli olan da bu.
أنا أعنى هذا ليس منزل منتصف الطريق و هذا كل ما يهم

Bana duvardan bahsetme. Bu lanet şehirde sahip olduğunuz tek şey bu.
لا تكلميني عن الجدران هذا كل ما أجده في هذه المدينة اللعينة

Bavullarımızı açıp, sonra tekrar toplamaktan başka. Bir aydır yaptığım tek şey, bu.
ما عدا الشحن والتفريغ هذا كل ما أفعلة الآن منذ شهر

Müvekkilimin hayatı söz konusu. Önemli olan tek şey bu, onun hayatı.
حياة موكلى على المحك هذا كل ما يهمنى ، حياته

- Evet, biliyorum ama elimizde kalan tek şey bu. - Sen şaka yapmıyorsun.
آجل أعرف , لكن هذا كل ما تبقى لنا أنت لا تمزح

Şimdilik yapabileceğimiz tek şey bu.
ننتظر خطوته القادمة هذا كل ما بإمكاننا فعله

Oh! Çok fazla olduğunu biliyorum, fakat talep edeceğimin Hepsi bu kadar. İçtenlikle.
أعرف أنه الكثر لكن هذا كل ما أطلب بصراحة

İşte Hepsi bu kadar!
والمصباح، هذا كل ما أحتاجه هذا كل ما أحتاجه مرة أخرى

Hepsi bu kadar, sporseverler. İyi geceler. Ben gidiyorum!
حضرات المشجعين، هذا كل ما لدينا الليلة تصبحون على خير

Geçici bir dönem. Kötü bir dönemden geçiyoruz, o kadar.
هذه مجرد مرحلة يمر يها هذا كل ما في الامر

Yok bir şey. Yalnızca ona karşı hislerini biliyorum, o kadar.
لاشيئ، أنا فقط أعرف شعورك تجاهها هذا كل ما في الأمر

Sakin ol Brian. Bir tanecik basket maçına oynuyoruz sadece, o kadar.
استرخي نحن نراهن على مباراة كرة القاعدة هذا كل ما في الأمر

Hadi. Hey, beş gün beraber kalalım. Bütün ihtiyacım olan bu.
هيا، إبقي معي خمسة أيام فقط هذا كل ما أحتاج

Teşekküre gerek yok, gerçekten. Sorun değil. En iyisini yaptım ve önemli olan da bu.
لستُ بحاجة إلى أن تعربي عن شُكركِ , لا بأس لقد بذلت ما في وسعي و هذا كل ما يهم

İnan bana, eğer ayaklarımız yerden kesilirse aynen böyle oldu demektir. - Hepsi bu!
لقد حدث كل هذا عندما أصبنا بالفزع هذا كل ما ف الأمر

Bu şeyi tekrar çalıştırmam için gereken tek şey buydu.
و هذا كل ما أحتاجه لأجعل هذا الشيء يعمل مجددا

Bana fıstık ezmeli, reçelli ekmek hazırladı. Sadece bunu yedim.
صنعت لي شطيرة زبدة الفستق هذا كل ما كنت آكله

Yarasaların sosyal karmaşıklığını anlamak açıklamak için sadece bu yetiyor.
هذا كل ما في الأمر لتفسير التعقيد الاجتماعي لهذه الخفافيش.

Sutherland'ın bana söylediği gibi, bu makaleyi anladık ve 'İşte budur' dedik.
كما أخبرني "سثرلاند"، وصلنا إلى تلك المادة، وقال، "هذا كل ما في الأمر."

Örneğin, eğer şutlarının genelde %47'sini atan bir oyuncu varsa, tek bildiğiniz sadece buydu.
اذن على سبيل المثال، اذا كان هناك لاعب الذي عموما جعل 47 بالمئة من الرميات، هذا كل ما عرفتوه مسبقا.