Bunun için üzgünüm ama başka türlü nasıl halledeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | يؤسفني ذكر هذا لكني لا أدري كيف أتخلص من الأمر |
Biliyorum böyle söylemeyi dine hakaret sayar kimileri ama ben Tanrı ile konuşurum. | Open Subtitles | أعلم أن البعض يعتبرونه ، كفر لتقولي هذا لكني بالفعل أتحدث مع الرب |
Onu bilemem. ama senin rüşvetçi bir pislik olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أعلم عن هذا , لكني أعلم أنك فاسد حقير |
Dinle, bundan nefret ediyorum bunu hastalarım yaptığında da nefret ediyorum ama avukatımdan bir haber aldığında beni aramasını istedim. | Open Subtitles | انظري، أكره أن أفعل هذا أكره عندما يفعل مرضايَ هذا لكني قلتُ لمحاميَّ أن يتّصل بي ليخبرني بشأن جلسة الاستماع |
Belki söylemedim, ama şiirinizin başlangıcında bir şeyler öyle mükemmel ki. | Open Subtitles | ربما لم اقل هذا لكني شعرت ببداية قصيدتك شيء رائع جدا |
Nasıl göründüğünü biliyorum ama yemin ederim ki hepsi gerçek. | Open Subtitles | انا اعلم كيف يبدوا هذا لكني اقسم لكي بانها الحقيقة |
Böyle olsun istemiyorum ama sana söyleyeceğim bir şey var. | Open Subtitles | لا اريد ان يحدث هذا لكني لدي شئ اخبرك به |
Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim ama Sheldon'ı göreceğime biraz heyecanlandım. | Open Subtitles | لما كنت أظن أني سأقول هذا لكني متحمس لرؤية شيلدون. |
Buna inanmakta zorlanabilirsiniz ama bazen ben de kendimi çocukça buluyorum. | Open Subtitles | لربما يصعب عليك تصديق هذا لكني أتصرف بطفولية في بعض الأحيان |
Bunu söyleyeceğimi asla düşünmezdim, ama burada olduğun için gerçekten mutluyum | Open Subtitles | لم أعتقد أني سوف أقول هذا لكني سعيدة جداً أنك هنا |
Demek istediğim, ben buna alışığım ama yeni şeylere açığım. | Open Subtitles | حسناً , أنا معتاد على هذا لكني سأبدأ شيئاً جديدًا |
Günaydın. Kusura bakmayın, araya girdim, ama kahvaltı getirdim. | Open Subtitles | صباح الخير، أكره أن أقاطع هذا لكني أحضرت بعض الفطور |
Bayan Wilberforce, sizi bu durumun dışında tutmak istiyordum ama üzgünüm ki polis sizin de peşinizde. | Open Subtitles | سيدة ويلبرفورس أردت إنقاذك من هذا لكني أخشي أن الشرطه تريدك أيضا |
Sizi bu işe bulaştırmak istemiyorum, ama elimde değil. | Open Subtitles | ، لا أريد جرك إلى هذا لكني لا أستطيع التغلب عليه |
Bu elimde olan birşey değil ama temiz bir vicdana sahip olmak hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | لا أستطيع تقرير هذا. لكني أرغب أن تكون روحي طاهرة |
Bunun için özür dilerim ama gerçekten öyle bir durumda değildim. | Open Subtitles | حسناً, أنا أسف بشأن هذا لكني لم أكن فخوراً كلياً بشأن وضعي |
Bak bunlar niye oluyor bilmiyorum ama senin suçun değil, biliyorum. | Open Subtitles | انظر. لا أعلم لماذا يحدث لي هذا لكني أعلم أنها ليست غلطتك. |
İnanması zor olabilir ama istesem bunun yerine masabaşı görevi de yapabilirdim. | Open Subtitles | أنت قد تجد صعوبه في تصديق هذا لكني سوف اتولى مكتب فوق التل هذه يوما |
Belki inanmayacaksın söyleyeceğime ama güzel bir ofiste oturup günümü gün edebilirdim. | Open Subtitles | أنت قد تجد صعوبه في تصديق هذا لكني سوف اتولى مكتب فوق التل هذه يوما |
O nedir bilmiyorum ama ben geçirmediğime eminim. - Çok sık yıkanırım. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما هذا , لكني متأكده أنه غير خاص بي , أنا أستحمّ غالباً |