"هذا ليس صحيحاً" - Traduction Arabe en Turc

    • Doğru değil bu
        
    • - Bu doğru değil
        
    • bunun doğru olmadığını
        
    • - Doğru değil
        
    • Bu doğru olamaz
        
    • bu doğru değildir
        
    Ama o konuda da pek iyi değilim. Doğru değil bu. Open Subtitles ـ لكني لست بارعة في ذلك أيضاً ـ هذا ليس صحيحاً
    Bu doğru değil. Bu sorun olur mu? Open Subtitles حسناً هذا ليس صحيحاً هل تلك الهدية مشكلة؟
    Kesin şunu! Bu doğru değil! Bu sefer çizgiyi aştınız! Open Subtitles توقفوا توقفوا, هذا ليس صحيحاً لقد تجاوزتم حدودكما
    - Bu doğru değil. - Sorun evin içi değilse notlarımdır. Open Subtitles ـ هذا ليس صحيحاً ـ كلا، إذا لم تكن غرفتي، درجاتي
    Aman Tanrım! Michael, bunun doğru olmadığını söyle! Open Subtitles يا الهي . مايكل اخبرني بأن هذا ليس صحيحاً
    - insanlara işkence ediyor. - Doğru değil. Open Subtitles بالصدمات الكهربائية هذا ليس صحيحاً
    - 24 nükleer füzemizin tamamı aktif oldu. - Bu doğru olamaz. Open Subtitles ـ لقد تم تفعيل جميع الـ24 الرؤوس النووية ـ هذا ليس صحيحاً
    yeterince ödeme yapmadın. Belkide bu doğru değildir. Open Subtitles لن تستطيعين أن تدفعي لي ما يكفي حسناً، ربما هذا ليس صحيحاً
    Bu doğru değil, Bu doğru olamaz. Open Subtitles لا، هذا ليس صحيحاً لا يمكن أن يكون صحيحاً
    Hayır, hayır, bu doğru değil. Bu ne istediklerini değil. Open Subtitles لا ، لا ، هذا ليس صحيحاً هذا ليس ما يريدونه
    Bu doğru değil. Bu doğru değil. Open Subtitles .هذا ليس صحيحاً .هذا ليس صحيحاً
    Doğru değil bu. İftira suç değildir. Open Subtitles هذا ليس صحيحاً, التشهير ليست جريمة
    Kesinlikle doğru değil. Bu çılgınlık. Open Subtitles هذا ليس صحيحاً تماماً، هذا جنون
    Yalan söylüyorsun. Doğru değil bu. Sevgili Roy. Open Subtitles هذا ليس صحيحاً ليس كذلك روزالين
    Tam olarak Doğru değil bu Allison. "Benim değilsen, kimsenin değilsin!" Open Subtitles هذا ليس صحيحاً تماماً ، "أليسون" لو لايمكني الحصول عليكِ لا احد يمكنه
    - Bu doğru değil! - O kadar iyiyse, sen işe al. Open Subtitles ــ هذا ليس صحيحاً ــ إنه بارع، تعامل معه
    - Bu doğru değil. - Benimle olmak istemiyorsun. Open Subtitles هذا ليس صحيحاً أنتِ لا تريدين أن تكوني هنا معي
    - Bu doğru değil. - Bu hayatı övmeye çalışıyorsun. Open Subtitles هذا ليس صحيحاً أتحاولين أن تعرضي العالم لي؟
    Günün sonunda ikisi, bunun doğru olmadığını anladılar. Open Subtitles لكن بنهاية مناوبة عملهم , عرف اثنان منهما بأنّ هذا ليس صحيحاً
    Araştırmalar bunun doğru olmadığını söylüyor. Quinn'in eski erkek arkadaşının bütün telefon görüşmeleri patlamadan önceki üç hafta boyunca. Open Subtitles هناك دراسات أثبتت أن هذا ليس صحيحاً. كافة الاتصالات من وإلى هاتف صديق كوين
    - Doğru değil. Masumum ben. Open Subtitles هذا ليس صحيحاً فأنا بريء هنا
    Evet, bu doğru değildir. Open Subtitles حسناً, هذا ليس صحيحاً لأنَّه لأجلِ أن تعترف بذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus