"هذا مكان" - Traduction Arabe en Turc

    • bir yer
        
    • yer burası
        
    • Burası bir
        
    • Burası benim
        
    • yeri
        
    • Orası
        
    • - Burası
        
    • bir yerdeyiz
        
    • evi
        
    • burası çok
        
    Burası umuma açık bir yer. Her an biri gelebilir. Open Subtitles هذا مكان عام ، ربما يخرج أحدهم فى أى لحظة
    Burası, bir hırsızın anahtar bırakması için tuhaf bir yer. Open Subtitles ، هذا مكان غريب للص لترك مفتاح ألا تعتقدي ذلك؟
    Afedersiniz, ama burası halka açık bir yer ve satış yapmaya hakkım... Open Subtitles اسف و لكن هذا مكان عام ولي كل الحق في أن ..
    Kaldığı yer burası evet. Patronu da üstünde kalıyormuş. Open Subtitles نعم, هذا مكان سكنه لكن رئيسه يسكن فى الطابق العلوي
    Burası benim yerim... çalışma alanım. Git başka yerde öpüş. Open Subtitles هذا مكان عملي, هذا مكان عملي, اذهبي و قومي بالتقبيل في مكان آخر.
    Bu öyle bir yer ki, mesela, eğer burası Hindistan olsaydı, bu odada sadece üç kişinin arabası olabilirdi. TED هذا مكان حيث, على سبيل المثال, لو كان في الهند, فقط 3 اشخاص من بيننا في هذه الغرفة يمتلكون سيارة.
    Aslında bu özel durumda bulunmak istemediğimiz bir yer ama bunu değiştirmek istiyoruz. TED حسنًا، في الواقع، في هذه الحالة المحددة، هذا مكان لا نريد أن نكون فيه، ولكننا نرغب في استبدال هذا.
    Biliyrosun, burası güzel bir yer. Bronz bir plaka asacağım. Bu kapı hep çarpıyor! Open Subtitles تعرفين هذا مكان رائع سوف اضع عليه لوحة معدنية للذكرى هذا الباب دائما يصفق بشدة
    Burada sizin için çok hoş bir yer ayarladım çocuklar Open Subtitles هذا مكان لطيف لقد قمت بإعداده من أجل رفاقك
    Bugün ise terkedilmiş bir yer. Artık hiç Anasazi halkı kalmadı. Open Subtitles اليوم, هذا مكان مهجور و الشعب الأناسازى لم يعد موجوداً
    Ben hapiste büyüdüm, ve burası ölü bir yer. Open Subtitles لقد تربّيت في مركز حكومي و هذا مكان لا حياة فيه
    Buranın beklemek için güzel bir yer olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles أنا لا أعتقد إن هذا مكان لطيف لكي تكون هنا
    "Seyirciler güler, alkışlar. "Söylesene, burası uyumak için çılgın bir yer." Open Subtitles الجمهور يضحك ويصفق قل: هذا مكان نوم للمجانين
    Gerçi kalp krizi geçirmek için en harika yer burası. Open Subtitles مع ذلك هذا مكان رائع كي تكون به لو كان لديك مثله
    Yuvayı bulduğumuz yer burası. Yürüyüş parkurunun ortasında. Open Subtitles هذا مكان العرين الذي وجدناه، إنه في مركز آثار الأقدام
    Büro Amir Yardımcısı Brenda Johnson'a de ki, burası... bir "olay yeri". Open Subtitles قد توضّح إلى نائب الرئيس بريندا جونسن أنّ هذا مكان جريمة
    Burası benim muhasebe bürom Bayan Matilda, oturmayı seveceğiniz bir oda olarak düşünmemiştim. Open Subtitles هذا مكان حساباتي ,آنسة ماتيلدا ليس غرفة أظنك سترغبين بالجلوس فيها
    Ölüm kokan bu yeri arkamızda bırakıp yaşabileceğimiz bir ada bulabiliriz. Open Subtitles نحن سَنَتْركُ هذا مكان الموتِ وراء ويَجِدُ الجزيرة في مكان ما.
    - Evime. - Otelde yaşadığını sanıyordum. - Orası iş adresim. Open Subtitles أنا اعتقدت أنك تعيشين فى الفندق- هذا مكان عملى-
    Sannırım, şu büyük mavi işareti görmediniz. - Burası engelli otoparkı. Open Subtitles أعتقد أنكِ لم ترين تلك اللافتة الكبيرة الزرقاء، هذا مكان وقوف المعوّقين
    Kasabanın altında, eskiden ayinler için kullanılan bir yerdeyiz. Open Subtitles تـحت المدينة، كان هذا مكان إستراحة لأعضاء الكنيسة القديمـة
    Peki ya buranın Brooks Yatırımları'nın evi olduğu da kulağa hoş geliyor mu? Open Subtitles اليس هذا مكان مناسب لمشروعات بروكس ؟
    Dedikoduları dinlememeye çalışırım ama burası çok dedikoducu bir yer. - Kulağıma gelen birkaç şey var. Open Subtitles , احاول عدم الاستماع إلى النميمة لكن هذا مكان تنتشر النميمة فيه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus