Bu seni cok sasirtmis olsa bile sende bunu yapacak potansiyel var. | Open Subtitles | هذا يجعلك تتسائل ما الذي يجعل شخص ما يقوم بهذا الفعل المريض |
Kardeşini terk ettin ve Bu seni kahraman mı yapıyor? | Open Subtitles | لقد هربتِ من أخيكِ وأنتِ تعتقدين أن هذا يجعلك شهيدة؟ |
- Bu seni gerginleştiriyor olmalı. - Neden gerginleştirsin ki? | Open Subtitles | أظن أن هذا يجعلك متوترة ولماذا سيجعلني متوترة ؟ |
Evet. Berbat durumda. Mutlu oldun mu? | Open Subtitles | نعم , انه بحالة يرثى لها هل هذا يجعلك سعيدة ؟ |
İnsanı düşünmeye itiyor öyle değil mi, ne kadar da kırılganmışız meğer? | Open Subtitles | هذا يجعلك تفكر كيف يمكن ان تفقدها بسهوله |
Bu durumda sen de Kral Arthur oluyorsun. | Open Subtitles | و أفترض أن هذا يجعلك الملك أرثر, أليس كذلك |
Senin için çok para alıyorum ve Bu da seni benim kaltağım yapıyor. | Open Subtitles | لقد حصلت على الكثير من النقود ثمناً لك و هذا يجعلك أنت عاهري |
Bu seni tehdit yapıyor. Bu yüzden seni çocuklarımın etrafında görmek istemiyorum. | Open Subtitles | و هذا يجعلك أقل منهم و لهذا السبب لا أريدك أن تكون بالقرب من أولادي |
Bu seni herşeyden uzak tutar ve suçsuzsundur. | Open Subtitles | هذا يجعلك بعيداً عن أي شبهات بالتورط في التلاعب بالإنتخابات. |
- İhtiyacı olanlara yardım etmeye gitmek üzeresin onun için bence Bu seni ilişkideki iyi olan kişi yapıyor. | Open Subtitles | , أنت من على وشك الذهاب لمساعدة الفقراء أظن ان هذا يجعلك هي |
Sanırsam Bu seni kardeşinden çok daha büyük bir adam yapar. | Open Subtitles | أحسب أن هذا يجعلك رجلا مسئولا أكثر من أخيك |
Ama aslında ne biliyor musun? Bu seni onlardan çok daha sikik bir duruma düşürüyor. | Open Subtitles | هل تعلم ماذا , هذا يجعلك مخفق وفاشل أكثر منهم |
Dün geceden sonra bence Bu seni 10'da 11 yapar. | Open Subtitles | بعد ليلة البارحة أظن بان هذا يجعلك إحدى عشر من عشرة |
Bak, artık kovuldun. Bu seni davetsiz misafir yapar. | Open Subtitles | لقد طردت للتو هذا يجعلك متطفل على ممتلكاته |
Sanırım Bu seni değerli yapıyor, öyle değil mi? | Open Subtitles | أظن أن هذا يجعلك مهماً للغاية أليس كذلك؟ |
Duvar'ın güneyindensin benim gözümde Bu seni güneyli yapar. | Open Subtitles | أنت من جنوب السور هذا يجعلك من الجنوب بالنسبة لي |
Yok, Bu seni amatör ligindeki en iyi sönük yıldız yapar. | Open Subtitles | لا ، هذا يجعلك اعظم رامي في تاريخ الالعاب المحليه |
Suçu üzerime yıktın ve benim kitabımda Bu seni kötü adam yapar, beni değil. | Open Subtitles | لقد جعلتني المتهم، وحسب علمي, هذا يجعلك الفتى السيء, لا أنا. |
Ve gerçek şu ki, Bu seni onların önünde bir geri zekâlı gibi gösteriyor. | Open Subtitles | وحقيقة أنك لا تدرك هذا يجعلك نوعا ما تبدو كالغبي. |
Ve bana ihtiyacın olduğu için kendinden nefret ediyorsun çünkü Bu seni savunmasız kılıyor. | Open Subtitles | . وتكره هذا بشأن نفسك . لأن هذا يجعلك ضعيفاً |
Hepimiz gibi oldun. | Open Subtitles | هذا يجعلك تشبهين بقيتنا الآن, أليس كذلك |
Birbirine aşık o kadar insanı görünce insan ister istemez düşünüyor, değil mi? | Open Subtitles | إنظر لكل هؤلاء الناس الواقعين في الحب هذا يجعلك تفكر نوعاً ما ، أليس كذلك ؟ |
Bu durumda ailede bir tek sen ekmek parası kazanıyorsun. | Open Subtitles | هذا يجعلك كاسبة الخبز الوحيدة لكامل العائلة |
Bu da seni gördüğüm en çalışkan kişi yapıyor. | Open Subtitles | بالتأكيد، هذا يجعلك أقل الأشخاص الذين أعرفهم كسلًا. |