"هذا يعني أننا" - Traduction Arabe en Turc

    • Demek ki
        
    • demektir
        
    • bu demek oluyor ki
        
    • - Yani
        
    • anlamına geliyor
        
    • anlamına gelir
        
    Bu da Demek ki muson mevsiminin tam ortasındayız. Open Subtitles و هذا يعني أننا على وشك الدخول في موسم الريح الموسمية.
    Demek ki işimizi düzgün yapmışız. Bunu görmekten asla bıkmazsın. Open Subtitles هذا يعني أننا نقوم بعملنا على أكمل وجه ليس هناك أفضل من رؤية هذا دائماً
    Yani bu havalandırma deliğinde en az iki saatimiz var demektir. Open Subtitles .. هذا يعني أننا سنكون في تلك الفتحات على الأقل لساعتين
    Evet, o da böyle bir şey söyledi. Tamam, bu da demektir ki hikâyenin yarısındayız. TED قالت نعم، شئ من هذا القبيل. حسنا، هذا يعني أننا في نصف القصة.
    bu demek oluyor ki geleneksel metotlardan 100 gün önce kanseri tespit edebildik. TED هذا يعني أننا اكتشفنا هذا السرطان مبكراً بحوالي 100 يوم عن الطرق التقليدية.
    - Yani iki katı fazla yiyebiliriz. - Evet, bu harika olur. Open Subtitles هذا يعني أننا نستطيع أن نأكل إثنتان كما نشاء
    Bu da hepimizin aynı çatı altında olmamız gerektiği anlamına geliyor. Open Subtitles و هذا يعني أننا ثلاثتنا يجب أن نكون تحت سقف واحد
    Bize sadece bildiklerini değil, nasıl bildiklerini de açıklamak zorundadırlar ve bu da daha iyi dinleyiciler olmaları gerektiği anlamına gelir. TED ليس عليهم فقط أن يفسروا لنا ما يعرفوه و لكن كيف عرفوه و هذا يعني أننا يجب أن يكون أفضل استماعا
    Bu da Demek ki etli butlu bir insanoğlundan bahsediyoruz ya da maymundan kopyalanmış bir şey. Open Subtitles هذا يعني أننا نبحث عن إنسان حقيقي أو قرد معدّل جينياً
    Demek ki ilk soldan dönünce eve ulaşacağız. Open Subtitles هذا يعني أننا مجرد اتخاذ حقاغادر سريعا ونحن هناك.
    Bu da biz özel çalışıyoruz demek. Bu da Demek ki onu işbirliği yapmayan bir mahkum olarak satabiliriz. Open Subtitles هذا يعني أننا نستطيع بيعها كسجين غير متعاون
    Demek ki mavi çanta taşıyan birini arıyoruz. Open Subtitles هذا يعني أننا نبحث عن شخص يحمل حقيبة زرقاء.
    Bu da muson mevsimine girmek üzereyiz demektir. Open Subtitles و هذا يعني أننا على وشك الدخول في موسم الريح الموسمية.
    Bu da demektir ki, saniyede 240 trilyon km hızla gidiyoruz. Open Subtitles هذا يعني أننا نسافر بسرعة 150تريليون ميل في الثانية
    Aman Tanrım! Zamanda geriye gidiyoruz demektir! Open Subtitles يا للهول ، هذا يعني أننا نرتحل بالزمن إلى الخلف
    bu demek oluyor ki, bu gece kızlar yurdundayız! Open Subtitles هذا يعني أننا سنذهبُ لسكن الطالبات الليلة
    Çünkü bu demek oluyor ki Hawaii'ye gidebiliriz. Open Subtitles لأن هذا يعني أننا نستطيع اللحاق على, اوه هاواي الآن
    - Yani biz de tehlikedeyiz, öyle mi? - Sadece o konteynırları bulamazsak. Open Subtitles إذاً، هذا يعني أننا في خطر أيضاً هذا في حالة واحدة وهي أن لم نجد تلك الحاويات
    - Yani bizden başka koloniler de var. Open Subtitles هذا يعني أننا لسنا المُستعمرة الوحيدة.
    Bu da 5.000$'a ve yeni fikirlere ihtiyacımız olduğu anlamına geliyor. Open Subtitles و هذا يعني أننا بحاجة 5000 دولار بالاضافة إلى حاجتنا لخطة
    Bu da artık mimarlık hakkında ne düşünmemiz gerektiğini söyleyen Yunanlara ihtiyacımızın olmadığı anlamına geliyor. TED هذا يعني أننا لم نعد نحتاج لليونانيين لكي يملوا علينا ما علينا التفكير به بخصوص الهندسة.
    Hizmetlerimiz için daha fazla ödeyip cezalandırıldığımız anlamına gelir bu. Open Subtitles حسناً، أقصد أنه سيء. هذا يعني أننا سنعاقب لأننا سندفع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus