bu deney büyük enerji patlamaları için potansiyel gösteriyor gibi. | Open Subtitles | هذه التجربة تبدوا أنها تشير لمصدر عظيم جدا من الطاقة |
Sonra bu deneyi tekrarladım. Bir kaç kere... Bir seferinde çok ilginç bir şey oldu. | TED | بعد ذلك قمت بتكرار هذه التجربة لعدة مرات، وفي إحدى المرات حدث أمر مثير للاهتمام. |
Güçlü bir amacım olduğunu anladım, bu deneyimi herkese anlatmam gerekiyordu. | TED | وفهمت بأنني أملك مهمة كبيرة، وهي أن أُبلّغ هذه التجربة للجميع. |
bu deneyim bana hastalarımla daha çok empati kurmayı öğretti, ve özellikle retinal hastalığı olanlarla. | TED | هذه التجربة علمتني كيف أتعاطف أكثر مع مرضاي، و خصوصا هؤلاء المصابين بأمراض الشبكية. |
Sayfaları çevirmek okuyucunun deneyimi ve bu deneyimden de ben sorumluyum. | TED | تقليب الصفحات هي تجربة القراء وأنا مسؤول عن هذه التجربة |
70'lerde Profesör Alexander ortaya çıkar, Bu deneye bakar ve bir şey fark eder. | TED | وفي السبعينات، تأمل الأستاذ ألكسندر هذه التجربة ولاحظ شيئًا. قال آه، إذا وضعنا الفأر في قفص فارغ، |
Daha önce hiç teşebbüste bulunulmamış bir şekilde Bu deneyde konu ben oluyorum. | Open Subtitles | أنا سأكون موضوع هذه التجربة ذلك لم يتم تجربته من قبل على الاطلاق. |
Neyle karşılaşacağımızı bildiğimize göre bu tecrübeyi tekrar yaşayabiliriz dedik. | TED | وقلنا اننا نريد خوض هذه التجربة مرة اخرى واعتقدنا اننا الان نعرف مالذي سوف نواجهه |
Bilmenizi isterim ki, ...şu ana kadar yaşadığımız Bu tecrübeden hiç memnun değilim. | Open Subtitles | كما تعلم، كنت سأقول، أنا مستاء للغاية من هذه التجربة برمتها حتى الآن. |
Ve bütün bu tecrübe bugün sizinle paylaşmaya geldiğim düşüncemi yeniledi. | TED | و هذه التجربة جددت التزامي للفكرة التي اتيت لاشاركها معكم اليوم. |
Ummadığımız şey bu deneyimin bizi ne kadar etkileyeceğiydi. | TED | الآن، الذي لا نستطيع توقعه هو كيف ستكون هذه التجربة |
Bu nedenle, haklı olarak bu ilacın bir fiyasko olduğunu düşünmüşler ve ilacın ticari üretimi durdurulmuş, ticari üretimi durdurulduğu için de bu deney hiç bir yayında çıkmamış. | TED | حيث وجدو حقيقةً بأن هذا العقار فاشل وتم ايقاف تطويره تجارياً و بسبب توقيف تطويره التجاري، لم يعلن عن هذه التجربة |
bu deney hakkında en çok ilgi çekici şeylerden biri de daha sonra gerçekleşen görüşmeler oldu. | TED | أحد الأمور المشوقة عن هذه التجربة كانت المناقشة التي تلتها |
GG: Joud, bu deneyi 12 kişide uyguladı ve sonuçlar dikkate değerdi. | TED | جريج: أجرت "جود" هذه التجربة على 12 شخص، وقد كانت النتائج مهمة. |
bu deneyi fazla ciddiye alıyorlardı. | TED | لقد كانوا يأخذون هذه التجربة بجدية أكثر من اللازم. |
Ve bu deneyimi masa üstüne getirmek istiyorum. | TED | وأردت نقل هذه التجربة الى سطح مكتب الحاسب |
bu deneyim, hayatlarımızı değiştirdi. Ve şimdi biz, bu deneyimi değiştirmeye çalışıyoruz. | TED | لقد غيرت هذه التجربة حياتنا. والآن نحن نسعى لتغيير التجربة. |
bu deneyimden ders alıp olgunlaşabilirsiniz. | Open Subtitles | فبوسعكم التعلّم و النضوج من خلال هذه التجربة |
Ama bir yıl önce benimle birlikte Roswell'e gelmesi ve Bu deneye katılması için kendisini ikna ettim. | Open Subtitles | لكن قَبلَ سنة، أقنعته للمَجيء إلى روزويل معي وأن يُشارك في هذه التجربة |
Yine söylüyorum, Bu deneyde ilkel şartlar taklit edildi. Koşullar çok pisti. Steril laboratuvar şartları kullanılmadı. | TED | لكن من جديد، هذه التجربة تُجرى في ظروف بدائية، ظروف فوضوية جداً، لا تشبه ظروف المختبرالمجدبة. |
Senin bu hikâyeyi anlatma arzunu ve benim bu tecrübeyi bir filmle belgeleme arzumu çok düşündüm. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر كثيراً مؤخراً عن رغبتك لروايةهذهالحكاية, ورغبتي الخاصة لتوثيق هذه التجربة من خلال الفيلم. |
Bu tecrübeden yola çıkarak sizlerle beş uygulama paylaşacağım. | TED | من هذه التجربة سوف أقوم بمشاركة خمس ممارسات. |
Neden görünüşte güzel olan bu tecrübe hakkında mağdurmuş gibi konuşuyoruz? | TED | ولماذا نتحدث عن هذه التجربة الجميلة ظاهريًّا كما لو أنّنا ضحايا؟ |
bu deneyimin onu ruhani olarak uzattığını falan söyleyebilirim belki. | Open Subtitles | إذا قلت بأن هذه التجربة ستجعله أطول من الداخل |
bu deneyin gösterdiği şu: eğer seçimlerimizin değiştiğini fark edemezsek onları hemen başka bir yolla açıklamaya başlıyoruz. | TED | إذن ما تظهره هذه التجربة هو، حسنًا، إذا فشلنا في اكتشاف أن خياراتنا قد تغيرت، سنبدأ على الفور بتوضيحها بطريقة أخرى. |
Ama bu deneyle, aynı kütleyi 10.000 kat daha küçük bir hacimle sınırlamış olduk. | TED | ولكن في هذه التجربة حصرنا هذه الكتلة الضخمة في حجم أصغر 10 آلاف مرة أصغر |
O hâlde, bu deneyden dünyaya söylemek isteyeceğim neler öğrendim? | TED | عليه ، ما تعلمته انا من هذه التجربة و أود ان اخبر العالم به؟ |
Basit bir deney hazırladım. Bir projektörün üzerine yerleştirilmiş bir su dalga tankım var. | Open Subtitles | اكتشف علماء أحياء الكم طريقة فريدة من نوعها لتنفيذ هذه التجربة. |