Öyleyse, 342 numaralı odayı bana vermemeniz için bir neden göremiyorum. | Open Subtitles | فى هذه الحالة لا ارى سببا لعدم حصولى على هذه الغرفة |
O halde Rodyon Romanoviç bir buluşmayı bizzat kendim ayarlarım. | Open Subtitles | في هذه الحالة, يا روديون رومانوفيتش سأضطر إلى مقابلتها بنفسي |
O zaman kapının kapalı değil de açık olduğu anlaşılırdı. | Open Subtitles | فى هذه الحالة ,لابد ان يكون باب المكتب كان مفتوحا |
Bakın, tek bildiğim Yappi'nin Bu dava hakkında sizden daha fazla sağlam yönlendirmeler yaptığı. | Open Subtitles | أدلّة خرسانية صلبة أكثر على هذه الحالة منك لها. |
Fatal Familial Insomnia olarak bilinen Bu durum, vücudu kabusvari bir uyanıklık halinde tutar, vücudun, uykunun huzurlu sığınağına girmesini engeller. | TED | تعرف هذه الحالة بالأرق العائلي المميت تُخضع الجسم لحالة مرعبة من اليقظة تمنعه من النوم. |
Adam genç görünüyor olabilir ama bu davayı çözmeye niyeti varsa öyle davranmasa iyi olur. | Open Subtitles | قد يبدو شباب لكن إن أراد العمل على هذه الحالة من الأفضل ألا يفعل |
bu davada Dedektif Marks'a güvenmek kötü bir fikir gibi gelmiyor. | Open Subtitles | قد لا تكون فكرة سيئة الثقة بالمحققة ماركس في هذه الحالة |
bu durumda, kaynar su konservesi zaten oldukça asitli şeyleri konserveleme içindir. | TED | في هذه الحالة غلي الاغذية المعلبه نقوم بذلك للاشياء الحامضية نوعا ما. |
ve bu ve benzeri pek çok ölçüm yöntemini kullanarak bulduğumuz şey şu ki, aslında elimizdeki bilim, Bu durumu çok erkenden teşhis edebiliyor. | TED | وباستخدام هذه الأنواع من الأدوات, وأخرى كثيرة, ما وجدناه كان أن العلم يستطيع, في الحقيقة, التعرف على هذه الحالة مبكرا. |
Öyleyse, bu takdirde belki de başka birisinin denemesine izin vermemizin zamanı. | Open Subtitles | حسنا , فى هذه الحالة ربما انه الوقت لندع شخص اخر يحاول |
Öyleyse, 342 numaralı odayı her kim ayırttıysa daha geniş odayı ona verebilirsin. | Open Subtitles | فى هذه الحالة يمكنك ان تعطيها لمن حجز الغرفة 342 بدلا منها |
Öyleyse, neden gelmiyorsun? Ona gönderecek çok para elde edebilirsin. | Open Subtitles | فى هذه الحالة لماذا لا تأتى ستأخذ الكثير من المال لترسله لها |
O halde, iyi davranmam için gereken her sebep var sanırım. | Open Subtitles | حسناً، أظن في هذه الحالة أحظى بعدة أسباب لتولي ذلك الأمر. |
- O halde ben de seninle geleyim. - Tabii senin için sakıncası yoksa. | Open Subtitles | حسنا, فى هذه الحالة, سأصحبك , لو لم يكن لديك مانع |
Tabii güzel bir seri yakaladıysan başka. O zaman altına İşersin. | Open Subtitles | مالم تكن على أثر جيد في هذه الحالة تجلس وتبلّل نفسك. |
O zaman biraz sevgi büyüğe biraz sevgi de küçüğe. | Open Subtitles | في هذه الحالة ضمة لابني البكر و ضمة لابني الأصغر |
Bu dava artık her zamanki klasik polis davası sayılır. | Open Subtitles | هذه الحالة الآن حول جيدة الشرطة العدلية القديمة تعمل. |
Ya Bu durum bilinçli bir zihnin potansiyelinin ötesinde fiziksel yeteneklerini geliştiriyorsa ? | Open Subtitles | ماذا لو أن هذه الحالة تسمح لواحد بتطوير قدرة روحية فيها العقل الواعى مشغول للإكتشاف أو التصديق ؟ |
Sen egonu düzelteceksin diye sana bu davayı geri vermeyeceğim. | Open Subtitles | ...لن أعيدك إلى هذه الحالة حتى يمكن أن تصلح غرورك |
bu davada idam cezası zorunludur. | Open Subtitles | سيكون حكم الإعدام إلزامياً في هذه الحالة. |
bu durumda değil, çünkü bu çevresel olarak çok sağlam bir teknoloji ürünü. | TED | حسناً في هذه الحالة هو ليس كذلك لانها تكنولوجيا بيئية نظيفة مفيدة جداً |
- Bu durum onun menfaatine. - Bu durumu değiştirmeye niyetliyim. | Open Subtitles | . و هذه الحالة فى مصالحته . حسناً ، أنا أنوى تغير حالتة |
Madem öyle, artık bunu hayal ettiğim şekilde yapma zorundayım. | Open Subtitles | في هذه الحالة سوف أفعل الشيء الذي حلمت لفعله |
bu halde sanırım saatte 37 km hızla batıya doğru esiyor. | Open Subtitles | في هذه الحالة يمكنني ان اقول انها حوالي 20 نوت والتنقل |
Peki, bu durumdan faydalanarak kardeşinin karısını becermendeki gerekçen ne? | Open Subtitles | ما هو عذرك لاِستغلالك هذه الحالة و تضاجع زوجة أخيك؟ |
böyle bir durumda yapmamız gerekeni hepimiz biliyoruz, öyle değil mi? | TED | ونحن نعلم جميعاً ماذا سيحدث في هذه الحالة .. صحيح ؟ |
Ve bu durumda korkarım ki, kefalet başvurusu yararsız olacaktır. | Open Subtitles | وفى هذه الحالة, اخشى ان يكون ومضوع الكفالة غير مفيد |
bu örnekte, veri, yaşayan bir insanın tomografisi. | TED | وفي هذه الحالة الخاصة اذا كنت تفحص شخصاً على قيد الحياة |