- Biraz yardım alabilirdim ama Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | كان يمكن أن أستفيد من بعض المساعدة ولكن هذه ليست مشكلتك |
Bu senin sorunun değil, Walter. Meşgul olman problem değil. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك لا بأس أنك مشغول |
- Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | لن أذهب لأي مكان هذه ليست مشكلتك |
Bu senin sorunun değil. Kalmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك لا يجب أن تبقى هنا. |
- Senin sorunun değil mi? | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك.. ؟ انها ليست مشكلتي |
Bana bak. bu senin problemin değil. | Open Subtitles | إسمع هذه ليست مشكلتك |
Bu senin sorunun değil. Kalman gerekmiyor. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك لا يجب أن تبقى هنا. |
Bu senin sorunun değil, onun sorunu. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك بل هي مشلكتها هي |
Ama Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | لكن هذه ليست مشكلتك. |
Siyah, git buradan evlat. Bu senin sorunun değil! | Open Subtitles | (أسود)، أخرج من هنا يا رجل، هذه ليست مشكلتك! |
Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك سيدي |
Endişelenme, Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | لا تقلق هذه ليست مشكلتك |
Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك |
Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك |
Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك. |
Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك. |
Bu senin sorunun değil. Kendi çocuklarını yetiştirmekle aynı şey. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك |
Bu senin sorunun değil. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك |
- Senin sorunun değil mi? | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك.. |
Bak, bu senin problemin değil. | Open Subtitles | إسمع، هذه ليست مشكلتك |