Bir piramit örgütlenmesi çeşitli bölümlerden oluşuyor bu bölümler de üçgenlerden meydana geliyor. | Open Subtitles | إنه نظام هرمي مكوّن من أقسام متسلسلة، هذه الأقسام، تباعاً... مكوّنة من مثلثات |
- Erzaklarını göle götürüp büyük bir piramit gibi istiflediler. | Open Subtitles | لقد جمعوا كل المعدات بجانب البحيرة وصنعوا منها شكل هرمي كبير |
İseç piramit düzen içinde sürekli değişim sergiliyor, 5-3-2'den 3-2-2-3'e. ve bazen, 2-3-2-3. | Open Subtitles | السويد تتحول بشكل هرمي و احيان اخرى 2-3-2-3 |
Küçük proje grupları, otoriter ve hiyerarşik biçimde çalışırlar. | Open Subtitles | هناك مجموعة عمل صغيرة، تعمل عادة بشكل هرمي الصلاحيات |
Babam bunun bir saadet zinciri olduğunu söyledi. Bu bir saadet zinciri değil. | Open Subtitles | ـ قال بأنه مخطط هرمي ـ إنه ليس مخطط هرمي! |
Sosyal sıralamayla ilgili olarak ilginç olan şey, tüm canlı varlıkların kendi aralarında hiyerarşi yapacak olmaları. | TED | ما يثير الاهتمام بشأن المرتبة الاجتماعية هو أن جميع الكائنات الحية تنتظم وفق تسلسل هرمي. |
NY'taki piramit şemalar, - Miami'deki ev yenileme aldatmacası falan filan. | Open Subtitles | أحتيال أختلاس في العاصمة , خطط ربح هرمي في " نيويورك " خدع تطوير منازل في " ميامي " وغيرها وغيرها |
Başka bir piramit sıralaması eklersek süper olacak. | Open Subtitles | سيكون من الجيد لو اضفنا ترتيب هرمي اخر |
Ve tekrar ediyorum: Bu bir piramit, saadet zinciri şeması değildir. | Open Subtitles | ومرة أخرى , هذا ليس مخطط هرمي. |
Kazanan MIT'den bir grup oldu, grup bir piramit şeması, bir ağ oluşturdu balonun yerini ilk tavsiye eden $2.000 alıyordu ve tavsiyeyi devam ettiren, ilerleten kişi de pay alıyordu. | TED | و الفائز كان في الواقع مجموعة من معهد ماساتشوستس للتكنولوجيا حيث شكلوا شبكة على شكل مخطط هرمي حيث الشخص الأول الذي يوصي بموقع البالون يحصل على الفين دولار و اي شخص يؤكد على هذه التوصية يحصل على جزء منها |
Hepsini doldur. Bu en son büyük piramit projesinin bir parçası. | Open Subtitles | انه آخر مخطط هرمي كبير |
Edgar, bu bir piramit. | Open Subtitles | انه مخطط هرمي ادجار |
Çok büyük bir piramit şeklinde yığmışlar. | Open Subtitles | و جمعوهم على شكل ركام هرمي |
Bu bir piramit saadet zinciri şeması değil. | Open Subtitles | هذا ليس مخطط هرمي. |
İseç piramit düzen içinde sürekli değişim sergiliyor, 5-3-2'den 3-2-2-3'e. | Open Subtitles | السويد تتحول بشكل هرمي من 3-2-2-3 الى 5-3-2 , |
Orada yeni bir hiyerarşik durum var ve kendini kısa sürede ispatlamalısın. | Open Subtitles | هناك تسلسل هرمي جديد، وعليك أن تكسب ثقتهم جميعاً، وبسرعة. |
Burdaki güvenlikte ceket renkleriyle belirlenen hiyerarşik bir düzen var. | Open Subtitles | كما ترون، هناك تسلسل هرمي في لون السترات مبني على المسؤوليات الأمنية. |
Aslında, doğa yukarıya doğru giden hiyerarşik bir düzende kurulmuş. Aşağı doğru değil yukarı doğru. Biz de adına hücre dediğimiz, otomatik, yarı otonom bir birim ile işe başladık. | TED | في الواقع، إن العالم الطبيعي منظم بشكل هرمي تصاعدي، ليس بشكل تنازلي، و إنما تصاعدي، ونبدأ بوحدات ذات تنظيم ذاتي، تتمتع بحكم شبه ذاتي تدعى الخلية. |
saadet Zinciri'ne karışan bir polis memuru mu? | Open Subtitles | محقق شرطة متهم بمخطط هرمي ؟ |
Geçiş hakkı ile ilgili bir hiyerarşi vardır. | Open Subtitles | عندما يتعلق الامر بحق الطريق هناك تسلسل هرمي |
Hayır, burada hiyerarşi yok, Will. | Open Subtitles | ليس هناك تسلسل هرمي هنا يا ويل |