"هروب" - Traduction Arabe en Turc

• kaçış
• firar
• kaçışı
• kaçmak
• kaçma
• kaçtı
• kaçak
• kaçışını
• kaçtıktan
• kaçtığı
• kaçtığını
• kaçmaya
• kaçmış
• kaçıyor
• kaçması

Büyük ihtimalle saldırı durumda yıldız geçidine kaçış için yapılmış.
إنه يبدو غالباً كوسيلة هروب في حالة الهجوم على ستارجيت

Başarısız bir kaçış numarası sahnesi düzenlediğin için kendini pek zeki buluyor olmalısın.
لابدّ أنّكَ ظننتَ أنّكَ ذكيّ للغاية التحضير هكذا لجعلها تبدو محاولة هروب فاشلة

Hayır, yok. Hapishaneden kaçış olayı, kırsal kesim kaçak kaynıyormuş. Ben hallederim.
كلا كلا , مجرد هروب كبير الأرياف تعج بالمطاردين , سأتولى الأمر

- Müdür Bey, hadi en baştan başlayalım. Her firar üç şey gerektirir.
يا آمر السجن، دعنا نبدأ من البداية، أي عملية هروب تتطلب ثلاثة أشياء

Bazı kişiler Jason'ın kaçışı hakkında bilginiz olduğunu söylüyor hatta ona yardım ettiğinizi.
هناك بعض الذين يقولون ان كنت أعرف عن هروب جيسون، حتى حرض عليه.

Evet, evet, eminim Jennings'in bir planı vardır, ama kaçmak mı?
نعم , أنا متأكد أن جينينغز لديه خطه ولكن هروب ؟

Benim incelediğim şey de bu süreç ve buna atmosferik kaçış deniyor.
إذاً هذه العملية هي ما أعكف على دراسته حيث تسمى هروب الغلاف الجوي.

11 kaçış tünelinde bizzat görev aldığı biliniyor.
معروف مشاركتهم في حفر أكثر من 11 نفق هروب

Çarpışma sırasında bir kaçış podu ateşlendi, fakat içinde yaşam sinyali yoktu.
كبسولة هروب انطلقت أثناء القتال لكن لم يكن بها أحياء

8-10 saat sonra kaçış planını yapar.
ثمانية أو عشرة ساعات ليدبر خطة هروب جديدة..

Son defa Milhouse'un tasarladığı bir kaçış planını kullanıyorum.
هذه آخر مرة أستخدم خطة هروب مبتكرة من قبل ملهاوس

Liderler binalarını yeraltı kaçış tünellerinin üzerine inşa ederler.
القاده يبنون قواعدهم بالاضافه الى انفاق هروب تحت الارض

Tesadüf ve rastlantının yeri yoktur... ve bundan kaçış da yoktur.
لا توجد صدفة، لا يوجد حظ سيء و أيضا لا يوجد هروب

Ertesi sabah, bir başka firar denemesi için günün ilk ışıklarıyla uyandık.
في صباح اليوم التالي، كنا حتى في ضوء الأول محاولة هروب آخر.

Amerikalının kaçışı beni kötü pozisyona soktu Komutanlığa ve Genel Komutanlığa karşı.
هروب الامريكى وضعنى فى موقف سئ مع قياداتى و الادارة العليا

- Bir bilsem Z. Ben kaçmak için bir tünel seçmezdim.
حتى لو أبرحتني ضربا لن أختار نفقا لخطة هروب من الأساس

Sonuçsuz bir kaçma girişimi olabileceğini tahmin ediyordum ama senden değil.
لقد اعتقدت إننا سنواجه محاولة هروب طائشة لكن ليس أنت سببها

Falkon, herkes ya kaçtı ya da öldü bu yüzden beni yarın dağlara sen götüreceksin.
فالكون نظرا لموت أو هروب كل الأ خرين عليك إصطحابي للجبال غدا

Kuzey hücre binasında bir kaçak var. Hemen müdüre haber ver.
هناك عملية هروب في بناية الزنزانات الشمالية أنذر المراقب على الفور

Cesur bir bayanın kaçışını garantiye almak için sempatik Almanlar tarafından bir girişim gerçekleştiriliyor.
يحاول الألمان المتعاطفون تأمين هروب إمرأة شجاعة

Jan Egil kulübeden kaçtıktan hemen sonra Hans aranmış.
تم الاتصال بهانز فور . هروب جانا يجل من الكابينة

Ona yemekte eşlik et. Çocuk kaçtığı zaman orada olursan, seni bundan sorumlu tutamaz.
تناولي الطعام معه , عندها ستكوني بصحبته عند هروب الصبي.

Frank'in kaçtığını okuduğumda aklıma bu geldi. Telefondaki ses...
لقد جاتني الفكره عندما قرات عن هروب فرانك.

South Bronx'tan ve ülkedeki birçok şehirden beyazlar kaçmaya başlamış. Bankalar ayrımcı şekilde borç vermemeye başlamış ve bizim bölgemiz de
وانتشر هروب البيض في جنوب برونكس وفي مدن كثيرة من الولايات المتحدة استخدمت البنوك الخطوط الحمراء، في بعض الأجزاء من المدينة

Felaketten ve savaştan zar zor kaçmış erkekler, kadınlar ve çocuklar, Avustralya tarafından yargılanmasız gözaltına alınmakta, bazen yıllar boyunca.
بعد عملية هروب مثيرة من مناطق الأزمات الحرب، تحتجز أستراليا الرجال والنساء والأطفال من دون محاكمة، لعدة سنوات أحيانا.

- Zanlı kaçıyor tutuklamaya direniyor. Hadi.
ومن ثم هروب المشتبه به مقاومة الاعتقال ..

Davis'in para ile kaçması çok talihsiz bir vaka.
ياله من حدث غير سار "هروب "دايفيس