"هناك أوقات" - Traduction Arabe en Turc

    • bazı zamanlar
        
    • zamanlar vardır
        
    • anlar vardır
        
    • bazen
        
    • zamanlar oldu
        
    • anlar var
        
    • anlar olur
        
    • zamanlar da vardı
        
    • öyle zamanlar
        
    Beyler, bilirsiniz pek içmem ama bazı zamanlar vardır ki... Open Subtitles اولاد، أنا لست رجل شرب كما تعلمون، ولكن هناك أوقات
    PM: Peki, bu baş sallamaları, dikkat etmeniz gerektiğini bildiğiniz zaman, farketmesi çok daha kolay. bazı zamanlar biri bir yüz TED باميلا ميير: حسنا، هزات الرأس هذه أكثر سهولة لاكتشافها بمجرد معرفتك للنظر إليها. ستكون هناك أوقات
    Ama bildiğimiz gibi seks aşk demek değildir, ve kimi zamanlar vardır ki, aşk kendi başına sizi hapsettirir. Open Subtitles لكن كما نعرفُ أيضاً، الجِنس ليسَ بالضرورَة حُباً و كانَ هناك أوقات كانَ فيها الحُب نفسُه سبباً في سجنِك
    Ama görevin ağırlığı ekibinizi bölünme eşiğine getirdiğinde en yakınlarınızı bile kandırmak zorunda olduğunuz anlar vardır. Open Subtitles تهدد بتفرقة فريقك تكون هناك أوقات تضطرك لتضليل أقرب الناس إليك
    Ve bazen bu şekilde hızlıca bir şeyler yapmak isteyebilirsiniz. TED و هناك أوقات ربما تريد فيها أن تفعل شيئا بسرعة
    Oysa her iki kesime de bunun sadece bir kurgudan ibaret olduğunu anımsatma gereği hissettiğim zamanlar oldu. TED ولكن كانت هناك أوقات أردت فيها تذكير كلا الطرفين بأن هذا كان خيالاً.
    Evet, yapmamış olmayı dilediğim anlar var. Open Subtitles كانت هناك أوقات تمنيت فيها أنني لم أفعلها
    Bilirsin, hayatta yıldızların aynı hizada olduğu anlar olur. Open Subtitles أتعلم ؟ هناك أوقات في الحياة عندما النجوم تصطف فقط ببساطة
    Ve hatırlaman gerekir ki Paul'u bedavaya öldürebileceğim zamanlar da vardı. Open Subtitles التي كنا نعاني منها؟ وعليك ان تتذكري انه كانت هناك أوقات قد أقتل بول فيها بالمجان
    Belli ki, işlerin yolunda gitmediği bazı zamanlar da var. TED ومن الواضح هناك أوقات حين لا تسير الأمور.
    Özellikle böyle bir şekilde. Fakat, ayrıca onun dediğine göre bazı zamanlar kişi disipline girmeli ve kendini kontrol etmeli. Open Subtitles لكنه قال أيضا بأن هناك أوقات للأنضباط والتحكم فى النفس.
    # Hayatımızda bazı zamanlar olur... #...ezileni dinlememiz gereken... #...ve anlarız kadınları küçük gördüğümüzü. Open Subtitles هناك أوقات في حياتنا يجب أن نستمع فيها إلى المظلومين وندرك..
    Bu nedenle rekabetin olması gibi işlediğinden emin olmak için adım atmamız gereken durumlar olduğu zamanlar vardır. TED لذلك هناك أوقات يجب أن نتدخل قليلاً لنتأكد أن المنافسة تسير بالشكل الأمثل
    Ben de hemen dönerim Wilbur. Görüşürüz! Chick, herkesin hayatında başının belada olduğu zamanlar vardır. Open Subtitles وأنا أيضاً سأعود بعد قليل تشيك , هناك أوقات فى حياة كل إنسان عندما تواجهه بعض المشاكل
    Kendi adaletimizi yerine getirmemiz gereken zamanlar vardır. Open Subtitles هناك أوقات تستوجب أن ننفذ العدالة بأنفسنا.
    Bir adamın, yapmak için can attığı bir şeyi yapmasını imkansız gördüğü anlar vardır. Open Subtitles هناك أوقات تمر على الإنسان يجد نفسه من المستحيل أن يفعل شيئا ما حتى لو دفعه قلبه ... لأن يفعل هذا الشئ
    bazen Rupert, kadınlara ihtiyacımız olduğu anlar vardır. Open Subtitles هناك أوقات يا روبرت نحتاج فيها للسيدات
    Bak, bazen hayır demek gerekir ama şimdi sırası değil. Open Subtitles حسنا هناك أوقات لكي ترفض ولكن هذه المرة ليست منها
    Ama bazen yalancılığa istemeyerek katılıyoruz. TED لكن هناك أوقات لا نرغب فيها المشاركين بالخداع.
    Hayattan kaçıp uzaklaşmak istediğim çok zamanlar oldu ama... yapamadım çünkü kendime sürekli şunu dedim: Open Subtitles لقد كانت هناك أوقات كنت أريد فيها الهروب من الحياة و لم أفعل لأننى قلت لنفسى يوم ما
    Sen de biliyorsun, ikimiz için istediğim tek şeyin her şeyi terkedip, Almanya'yı da unutup gitmek olduğu zamanlar oldu. Open Subtitles .. تعرف ، هناك أوقات كل ما أردته حينها أن نرحل سوياً وننسى ألمانيا
    Evet, yapmamış olmayı dilediğim anlar var. Open Subtitles نعم هناك أوقات تمنيت فيها لولم أفعل هذا
    bazen ailelerin bir arada olması gereken anlar olur ve bu da bana öyle bir an gibi geldi. Open Subtitles هناك أوقات عندما العوائل يَجِبُ أَنْ تَكُونَ سوية، وهذا بَدا مثل إحدى تلك الأوقاتِ.
    Ama çok kötü zamanlar da vardı. Open Subtitles ولكن كانت هناك أوقات سيّئة كذلك.
    Michael, eğer ev arkadaşı olacaksak bilmelisin ki bazen öyle zamanlar olacak ve ben konuşmak dahi istemeyeceğim. Open Subtitles مايكل، إذا كنا سنسكن معاً، فيجب أن تعرف أنه سيكون هناك أوقات لن أكون أريد التكلم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus