"هناك حالة" - Traduction Arabe en Turc

    • bir durum
        
    • durum var
        
    • bir vaka
        
    • bir dava
        
    • durumu var
        
    • durum varsa
        
    • durum vardı
        
    • vakası
        
    • durumlarda
        
    • durum varmış
        
    Hastahanede acil bir durum olsa, ya da herhangi bir sey, hep ararsin. Open Subtitles لو كانت هناك حالة طارئة في المستشفى أو أي شيء آخر, دائماً تتصلين
    İstatikte hataların gerçekten derin ve talihsiz sonuçlarının olduğu bir durum var. TED هناك حالة عندما يكون للخطأ الإحصائي عواقب وخيمة وتبعات غير سارة.
    Acil bir durum çıktı. Open Subtitles كانت هناك حالة طارئة، وكان أمر خروجي مستحيلا.
    Hastanede acil bir durum var ve yeterli personel yok. Open Subtitles هناك حالة طارئة في المستشفى و تنقصهم اليد العاملة
    Cinayete kurban gitmiş olabilir ve ikinci bir vaka daha olabilir. Open Subtitles هناك احتمال انه تعرض للقتل و قد تكون هناك حالة اخرى
    Bakmanı istediğim başka bir dava daha var. Open Subtitles هناك حالة أخرى أنا أودّك لأخذ النظر إلى.
    Acil bir durum olmadan acil durum gemisi hazırlanmaz. Open Subtitles أعرف أنّك لن تجهّز سفينة الطوارئ مالم يكن هناك حالة طارئة
    Doktorlar bana gerçek bir durum söz konusu olduğunu öncelikli hafıza kaybı ya da kısa süreli hafıza kaybı olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يؤكد لي الأطباء أن هناك حالة حقيقية تسمى فقدان الذاكرة بعد الصدمات أو فقدان الذاكرة القصيرة
    İtalyan hükümetiyle ilgili acil bir durum oluştu. Open Subtitles لقد كان هناك حالة طارئة مع الحكومة الأيطالية
    Acil bir durum olsa ve ona ulaşmanız gerekirse ne yapıyorsunuz? Open Subtitles حسنا ماذا ستفعل إن كانت هناك حالة طارئة وتحتاج لإيجاده؟
    Hiperparatiroidizm diye bilinen tıbbi bir durum vardır... semptomları kas güçsüzlüğü,kırılgan kemiklerdir, evet biliyorum... Open Subtitles هناك حالة طبية تدعى هايبرباراثورودايسم أعرفها
    Seninle konuşmam gerekiyor... çünkü burada hayal ettiğimden biraz farklı bir durum var. Open Subtitles أنا أريد التكلم معك فحسب ...لأن هناك حالة مختلفة قليلاً هنا عما تخيلت
    Acil bir durum var sandım fakat yanılmışım. Open Subtitles فقد كنت أعتقد أن هناك حالة طارئة و لكني اكتشفت خطأي.
    Her ne kadar belediye tarihininin tek günde en çok görüşme yapma rekorunu kırmak istesemde acil bir durum var. Open Subtitles تحطيم الرقم القياسي لأكبر عدد لقاءات في يوم واحد لكن هناك حالة طارئة
    Cinayete kurban gitmiş olabilir ve ikinci bir vaka daha olabilir. Open Subtitles هناك احتمال انه تعرض للقتل و قد تكون هناك حالة اخرى
    Eğer mahkemede kanunların ihlal edildiği başka bir dava olursa, altıncı departman davayı yürütme hakkına sahip olacak mı? Open Subtitles إذا هناك حالة أخرى في المحكمةِ حيث أنَّ القانون إنتهكَ، يَعمَلُ قسماً ستّة يَمتلكُ الحقّ للتَحقيق في؟
    Madem tahliye durumu var, neden insanları durduruyorlar? Open Subtitles إن كان هناك حالة إخلاء فما عساهم يوقفوا السيارات؟
    Acil bir durum varsa, ikinci bir helikopter çağırırız. Open Subtitles ونرى ماذا يجري إذا كانت هناك حالة طارئة سنطلب مروحية ثانية
    - Değil mi? Acil bir durum vardı ve ben hemen yetiştim. Open Subtitles لقد كان هناك حالة طارئة و انا اتيت للأنقاذ
    Yeni bir çağrı aldık. İkinci bir kaçırma vakası varmış. Open Subtitles لقد تلقينا مكالمة تفيد بأن هناك حالة اختطاف أخرى.
    Bazı nadir durumlarda da, aşırı zindelik, uyku hali, hafif halüsinasyonlar. Open Subtitles و هناك حالة نادرة جداً و هي فرط النشاط أحلام اليقظة
    Biraz araştırma yaptım, ve kadınların çift cinsel organla doğdukları nadir ve garip bir durum varmış. Open Subtitles لقد أجريت بعض البحوث و هناك حالة نادرة و غير طبيعية فيها تلد النساء مع أعضاء تناسلية متضخمة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus