Gün boyu orada olacağız. | Open Subtitles | سنكون هناك طوال النهار |
Gün boyu orada çok az bulunuyorum. | Open Subtitles | لن اكون هناك طوال اليوم حتى |
Hayatı boyu orada yaşamış. | Open Subtitles | هناك طوال حياته |
Eğer gözlerimi açarsam, aradığım şeyin zaten hep orada olduğunu göreceğimi anladım. | Open Subtitles | لقد أدركت للتو أن الشيء الذي كنت أبحث عنه كان هناك طوال الوقت لو أنني فتحت عيني جيدًا |
Sadece gece vardiyaları olduğu zaman değil, hep orada uyur. | Open Subtitles | ليس فقط عندما يكون على التحولات في وقت متأخر. ينام هناك طوال الوقت. |
- Hayır, hayır. gitmeliyim. - Başından beri orada mıydı? | Open Subtitles | كلا يجب ان اذهب هل كان هناك طوال الوقت ؟ |
Başından beri orada olan dostları Tıpkı | Open Subtitles | الأصدقاء الذين كانوا هناك طوال الوقت ، مثل |
Bak, ameliyat süresince orada olacağım. | Open Subtitles | اسمعوا, سأكون هناك طوال الوقت. |
- Gece boyu orada kalacağız. | Open Subtitles | - نحن هناك طوال الليل |
Bedava çorba veriyorlar. hep orada yerim | Open Subtitles | لديهم حساء بالمجان آكل هناك طوال الوقت |
Kendin ol yeter. Ben hep orada olacağım. | Open Subtitles | فقط كوني أنت, سأكون هناك طوال الوقت |
- Peki, Bay Winslow hep orada mıydı? | Open Subtitles | إذاً كان السيد هناك طوال اليلل ؟ |
Başından beri orada olan dostları Bu doğru | Open Subtitles | الأصدقاء الذين كانوا هناك طوال الوقت ، هذا صحيح |
- Hayır, hayır. gitmeliyim. - Başından beri orada mıydı? | Open Subtitles | كلا كلا يجب ان أذهب هل كان هناك طوال الوقت ؟ |
Başından beri orada olan dostları | Open Subtitles | الأصدقاء الذين كانوا هناك طوال الوقت |
Yani anlayacağın "Jar Jar" tüm çekim süresince orada değildi. | Open Subtitles | لذا تعلم أن (جار جار) لم يكن هناك طوال الوقت |