Biliyorsun Charlie, senin gibiler için cehennemde özel bir bölüm var. | Open Subtitles | أتَعْرفُ، هناك قسم خاصّ في الجحيم حَجزَ للناسِ أمثالك. |
Haklısın. HIV ile ayrım yapma arasında bir ilişkinin olduğu bir bölüm var. | Open Subtitles | أنت على حق ، هناك قسم HIV عن تمييز علاقة ال |
Bak. Bu ayki Modern Yaban Ördeği'nde bu konu hakkında bir bölüm var. | Open Subtitles | هناك قسم كامل عن هذا فى جزء هذا الشهر من مجلة "البطة البرية العصرية". |
800 metre mesafede bir polis merkezi var. | Open Subtitles | هناك قسم شرطة ميامي على بعد نصف ميل |
Hemen kasaba girişinde bir polis merkezi var. | Open Subtitles | هناك قسم شرطة أمامك في البلدة |
VIP bölümü yok efendim. Bu bir özel uçak. | Open Subtitles | ليس هناك قسم خاص، سيدي انها طائرة خاصّة. |
Bak. Bu ayki Modern Yaban Ördeği'nde bu konu hakkında bir bölüm var. | Open Subtitles | هناك قسم كامل عن هذا فى جزء هذا الشهر من مجلة "البطة البرية العصرية". |
Çocuğunla yemek yapmak üzerine çok güzel bir bölüm var. | Open Subtitles | هناك قسم رائع عن الطبخ مَع أطفالِكَ. |
Cadılar Bayramı kostümleri diye bir bölüm var. | Open Subtitles | هناك قسم خاص مكتوب عليه "ألبسة الهالوين" |
Bu işler için koskoca bir bölüm var. | Open Subtitles | هناك قسم كامل مخصص لهذا |
Okumayacak mısın? Yeni stajyer hakkında koca bir bölüm var. - Pek sevmedim. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} حسناً، هناك قسم كامل حول المتدربة الجديدة، لستُ معجباً بها. |
İşin büyük bölümü özel sektör tarafından yapılacak, bu durumda güvenliği sağlamak için stratejik bir iş bölümü yapılması gerekiyor. | Open Subtitles | سيتم إنجاز معظم العمل بواسطة القطاع الخاص إذن سيكون هناك قسم إستراتيجى للعمالة للحفاظ على السرية المطلوبة |
Anlayabileceğin bir İngilizce bölümü var. | Open Subtitles | هناك قسم مترجم الي الانجليزية يمكن أن تفهمه. |