"هنالك العديد من" - Traduction Arabe en Turc

    • bir sürü
        
    • pek çok
        
    • Birçok
        
    • çok fazla
        
    • çok sayıda
        
    Tatlım, üzgünüm ama seni götüremem. Aşağıda bir sürü tehlikeli malzeme var. Open Subtitles عزيزتي لا استطيع ان اسطحبكِ معي للاسفل هنالك العديد من المواد الخطرة
    Depo sanayi bölgesinde olduğu için etrafta bir sürü benzer araç var. Open Subtitles بما أن المخزن في منطقة مصانع يوجد هنالك العديد من السيارات المتشابهة
    Gerçekte ise bir sürü fırın-robot var ve kaç nesil olduğunu ya da soy ağaçlarının nasıl olduğunu bilmiyorsun. TED في الحقيقة، هنالك العديد من الأفران الآلية، وأنت لا تعلم كم جيل هنالك أو كيف تبدو شجرة العائلة.
    Görsel olarak kaydedilmesi gereken pek çok fiziksel davranış var. Open Subtitles هنالك العديد من الظواهر الجسدية من الافضل ان تسجل مرئياً
    Biz ise bir yağmur ormanını böyle görüyoruz, kaleydoskopik renkler bizlere birbiriyle yaşayan Birçok tür olduğunu söylüyor. TED هذا هو كيف نرى الغابة الممطرة في لون يخبرنا أن هنالك العديد من الكائنات الحية تعيش مع بعضها.
    Benim dünyamda yönetim üzerinde çok fazla rekabet teorisi var. Open Subtitles في عالمي هنالك العديد من نظريات التنافُس على قيادة الحكومة.
    Biliyorsun Nehirden çok sayıda inek ve atının su içtiğini biliyorsun. Open Subtitles أنت تعلم, هنالك العديد من الأبقار والأحصنة التي تشرب من النهر
    Piyasada bir sürü zarif, çok iyi robotik eller var. Sorun ise onların çok pahalı olması, onbinlerce dolar. TED هنالك العديد من الأيدي الآلية المميزة والجيدة جدا في السوق ولكن المشكلة أنها غالية الثمن جداً .. أي نحو 10 آلاف دولار
    Dua etmek haricinde yapabileceğimiz bir sürü şey var. Open Subtitles هنالك العديد من الأشياء يمكننا فعلها بالإضافة إلى الصلاة
    Bu ülke hakkında tartışmamız gereken bir sürü şey var. Open Subtitles هنالك العديد من القضايا التي سيكون علينا مناقشتها في هذا البلد
    Karşılaşabileceğiniz bir sürü kombinasyon vardır. Open Subtitles هنالك العديد من أنواع المزج يمكنك أن تقوم بها
    Dışarıda bir sürü kadın var. Bu sefer bundan uzak dur. Open Subtitles هنالك العديد من النساء الأخريات فقط ابتعد عن هذه
    bir sürü müşteri vardı ve ben hızlı davrandım. Open Subtitles كان هنالك العديد من العروض ، يجب ان اقرر بسرعه
    Cranford'da okuma yazma bilen bir sürü insan var. Open Subtitles هنالك العديد من الناس الذين يستطيعون القراءة و الكتابة في كرانفورد
    "Onun yaptığını biliyorum." diyerek mezarına giden bir sürü insan var. Open Subtitles هنالك العديد من الناس ..عديمي الذكر يقولون
    Sokakta dışarı çıkmamı bekleyen bir sürü muhabir var yüzüme mikrofon dayayıp kameraya çekmek için. Open Subtitles هنالك العديد من الصحفيين في الشارع بانتظاري لأن أظهر حتّى يُلصقون المايكروفونات والكاميرات في وجهي
    Ve bir sonraki slayta geçmeden önce söylemeliyim ki, daha yapılmayı bekleyen pek çok ek keşifler var. TED وقبل أن إذهب إلى الشريحة التالية ، أود إخباركم هنالك العديد من الأشياء التي نحن بحاجة إلى اكتشافها.
    Yalnız değil, çünkü kendi başlarına olağanüstü projeler yürüten pek çok başka ilham veren ve girişimde bulunan tasarımcı var. TED وهو ليس وحيداً، لأن هنالك العديد من المصممين الملهمين والمغامرين ممن يسعون لإنجاز مشاريعهم غير العادية.
    Artık biliyoruz ki Birçok hayvan da bunu yapabiliyor. TED هنالك العديد من الحيوانات التي تفعل ذلك.
    İyi ki, tüketebilecekleri Birçok ipekotu cinsi var ve tüm bu ipekotlarında kardenolitler var. TED لحسن الحظ، هنالك العديد من الصقلاب يمكن أن تأكلها، وجميع هذه الصقلاب تحتوي مادة الكاردينوليد.
    Olaylar şöyle gelişiyor: Hedge hızlı ama çok fazla yığın var ve zaman alıyor. TED إليك ما حدث: إن هيدج سريع، ولكن هنالك العديد من الأكوام لذلك استغرق وقتًا طويلًا.
    Evde çok sayıda küçük Simit var nasılsa. Dört tane. - Beş. Open Subtitles الآن و هنالك العديد من الأطفال في المنزل ,4مسبقاً خمسة خمسة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus