Acı, yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu anlatmak için çalışan bir alarm gibidir. | Open Subtitles | ظهور الألم هو تحذير ليعلمك بأن هنالك شيئاً ما غير صحيح |
Tamam bak, belki halledebileceğimiz bir şeyler vardır. | Open Subtitles | حسناً،إسمعي،ربما هنالك شيئاً ما يمكننا عمله. |
Ancak onda bir şeyler var. | Open Subtitles | لكن هنالك شيئاً ما و هو سيحارب عليه |
- Bilmiyorum, bir şey var biliyorum, ne olduğunu bulacağım. | Open Subtitles | لا أعلم ولكنني أعلم بأن هنالك شيئاً ما وسأكتشفه |
Seninle konuşmaya çalıştığım bir şey var. | Open Subtitles | تعلم، هنالك شيئاً ما أود التحدث معك بشأنه |
Müdahale edersek, bir şeyler döndüğünü anlar. Yapabileceğimiz en iyi... | Open Subtitles | إن تدخلنا , سيشعر أن هنالك شيئاً ما |
bir şeyler olmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بُدّ أنهُ كان هنالك شيئاً ما |
bir şeyler olmalı.. | Open Subtitles | لا بد أن هنالك شيئاً ما يحدث |
bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ أنّ هنالك شيئاً ما |
Çünkü kapının önündeydik ve ben de sanmıştım ki; "şemsiyeni bırak, şemsiyeyi al" gibi bir şeyler yapıyorlar. | Open Subtitles | لأنّنا كنا بصددِ الباب الأمامي وظننتُ بأن هنالك شيئاً ما ...مميزا في أن " تعطي المظلة وتأخذ المظلة " |
Burada bir şeyler çıkabilir. | Open Subtitles | ربما يكون هنالك شيئاً ما هنا |
Dün bir şeyler oluyordu burada. | Open Subtitles | هنالك شيئاً ما حصل بالامس |
bir şeyler olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | -ظننتُ أن هنالك شيئاً ما |
Ama hepimiz farkındayız ki burada yolunda gitmeyen bir şey var. | Open Subtitles | و لكنني أظنّ إننا جميعاً نعرف بأنّ هنالك شيئاً ما خاطيء هنا |
Hanımefendi, galiba burada bir şey var. | Open Subtitles | سيدتي، هنالك شيئاً ما هنا، على ما أظن |
Hadi, götüne batan bir şey var. | Open Subtitles | بربك، هنالك شيئاً ما يزعجك |
Ormanda bir şey var. | Open Subtitles | هنالك شيئاً ما في هذه الغابة |
- Burada bir şey var. | Open Subtitles | هنالك شيئاً ما هنا |