"هنالك ما" - Traduction Arabe en Turc

    • bir şey var
        
    • birşey
        
    • şey yok
        
    • bir ses
        
    • hiçbir şey
        
    • İçimden bir
        
    • gerek yok
        
    • gerektirecek bir şey
        
    Seni yaralayan adamla ilgili söyleyebileceğin herhangi bir şey var mı? Open Subtitles كنّا نتساءل إن كان هنالك ما تخبرنا به بخصوص مَن جرحكَ
    Öyleyse suç mahalline gidip, gözden kaçırdığımız bir şey var mı bakacağız. Open Subtitles بالتأكيد، سنراجع مسرح الجريمة وننظر إن كان هنالك ما فوّتناه
    Şu an bir randevun yok ama çifte randevu denilen bir şey var. Open Subtitles لم يسبق لكِ التجربة ولكن هنالك ما يسمّى بالموعد المزدوج
    Duygularla açıklanabilecek ve anlaşılacak birşey değil. Open Subtitles ليس هنالك فهم فيما يتعلق بالمشاعر ليس هنالك ما تفهمه
    Benim kendime zaten söylemediğim ve senin bana söyleyebileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles لكنّي أجزم لك، ليس هنالك ما بوسعك قوله لي ولم أقله لنفسي.
    İçimden bir ses mey-buz'a artık eskisi gibi bakamıyacam gibi geliyor. Open Subtitles هنالك ما يشعرني بأنني لن أنظر لشاحنة المثلجات كما في السابق
    Gazetecilik duruşu denen bir şey var ve ben bir gazeteci olarak duruşumu bozamam. Open Subtitles هنالك ما يسمّى بالنزاهة الصحفية وهذا الشئ اتمتع به كصحفي نزيه
    Phoebe, sana söylemem gereken bir şey var. Open Subtitles فيبي، هنالك ما أرغب بأن أخبركِ إياه
    -Bana burasıyla ilgili söylemediğin bir şey var mı? hiçbir şey! Ben de sadece tahmin yürütebilirim. Open Subtitles -هل هنالك ما لم تخبرني به عن هذا المكان ؟
    Canını sıkan bir şey var gibi. Open Subtitles ولكنه يبدوا كأن هنالك ما يزعجك
    Durmanı sağlayacak söyleyebileceğim bir şey var mı? Open Subtitles هل هنالك ما اقوله سوف يجعلك تنتظر؟
    Bak bilmen gereken bir şey var. Open Subtitles اسمعي، هنالك ما قد يتوجّب عليكِ معرفته
    Demek ki masama yatırılmasını gerektirecek bir şey var mı diye kontrol etmem için biraz zamanım var. Open Subtitles "ممّا يمنحني متسعاً لتفقّد منزله ورؤية إن كان هنالك ما يؤهله لوضعه على طاولتي" دعني أخمّن
    - Yapabileceğim bir şey var. Open Subtitles هنالك ما يمكنني فعله, يمكنني الحرص على أن يتبع التحقيق الأدلة...
    Aslında, Bende acil birşey olduğunu zannetmiyorum. Open Subtitles في الواقع، لا أعتقد بأنَّ هنالك ما هو عاجل
    Bekle. Buradayken sana birşey sormalıyım. Open Subtitles لحظة، طالما أنتِ هنا هنالك ما أريد سؤالك بشأنه
    Burada çalınacak bir şey yok, neyse. Bay. Open Subtitles ليس هنالك ما يُسرق على أي حال مع السلامة
    Bakın kızlar, gerçekten üzülecek bir şey yok. Open Subtitles يافتيات، ليس هنالك ما يستحق أن تنزعجوا من أجله
    Tamam, içimden bir ses bizden kaçmadığını söylüyor. Open Subtitles حسناً، هنالك ما يشعرني بأنه لا يهرب مِنَّا
    hiçbir şey bulamadılar. Open Subtitles هذا ما سيحدث، فليس هنالك ما يستطيع اكتشافه
    Temizsen endişelenmene gerek yok. Open Subtitles بما أنّك رزينٌ حقاً، إذن ليس هنالك ما تخشاه
    Geri dönmemizi gerektirecek bir şey yoksa neden sahile geri dönüyoruz? Open Subtitles لمَ نعود إلى الشاطئ إن لم يكن هنالك ما نعود لأجله؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus