"هنا كان" - Traduction Arabe en Turc

• buradaki
• burada olsaydı
• buradayken

buradaki centilmen, bizi bir yere bırakacak kadar hoş biriydi.
هذا الرجل هنا كان لطيفا جدا حيث قام بنا بجولة

Ama halefi, buradaki çalışmalarının tamamen kavramsal olduğunu söylüyor.
لكن وريثه يقول عمله هنا كان تصوري كليّا.

buradaki erkekler bir kadının neye benzediğini unutacakken, siz geldiniz.
الرجال هنا كان لديهم إعتقاداً مختلفاً عن النساء

Ama eğer burada olsaydı sana aynı şeyi söyleyeceğinden eminim.
ولكني أعلم أنه لو كان هنا كان سيخبرك الشيء ذاته

Clay burada olsaydı işkenceyle ağzından alırdı.
لو كان كلاي هنا كان ليعذبه ليستخلص المعلومات

buradayken onlar da bizim gibi yaşamak zorunda kalmıştı.
متى كانوا هنا كان عليهم أن يعيشوا مثلنا تماماً

Seni kurtarmaya geldik. buradaki herkes senin için hayatını tehlikeye atmaya hazırdı.
. كل رجل هنا كان يريد المخاطرة بحياته من أجلك

buradaki randevusunun kendisini uyandırdığını söyledi.
لقد قالت ان موعدها هنا كان نوعا ما من اتصال للاستيقاظ

buradaki ilk senemde, burası gelincikten geçilmiyordu.
أول سنة لي هنا كان المكان يعج بفئران الحقل

Bu demek oluyor ki işin buradaki ayağı hangi kutularda eroin olduğunu biliyor olmalı.
وهو ما يعني أنّ شخصاً ما هنا كان يعرف أيّ من هذه العُلب تحتوي على المُخدّرات.

Yani buradaki mavi dostumuz yaklaşık iki haftadır ölü.
ممّا يعني أنّ صديقنا الأزرق هنا كان ميتاً منذ أسبوعين تقريباً.

buradaki kesik eski usul sinir ve damarlar açısı düzgün iyi bağlanmış.
القطع هنا كان نظيفا قطع الاعصاب و الاوعية الدموية كان حذرا و تمت اخاطته بشكل جيد

buradaki mavi minibüs yeni vampirler yapıyor ve çocukların kolayca öldürmesi için ortalığa salıyor.
رجل الشاحنة الزرقاء هنا كان ينتج مصاصي دماء حديثي التحوّل ويوقع بهم حتى يتسنّى لأطفالك قتلهم بسهولة

Ama buradaki oteller programın çok gerisinde.
ولكنّ الفندق هنا كان متأخّرًا أيّام عن الجدول الزمنيّ.

Eğer buradaki varlığım size bu gerçeği hatırlatıyorsa beni bağışlayın.
اغفري لي, اذا هدفي هنا كان لاذكرك بتلك الحقيقه.

buradaki herkesin eve hayatta dönmesi gerekiyordu.
الجميع هنا كان من المفترض في العودة إلى ديارهم على قيد الحياة.

Eğer kalbi dışarıda değil de burada olsaydı bunu kendisi yapardı.
لو لم يكن قلبه هنالك في الخارج لو أنه كان هنا, كان سيفعل ذلك بنفسه

Sanırım o burada olsaydı derdi ki...
طرقك الجنونية بالتفكير تلك لمساعدتي أعتقد أنه لو كان هنا كان ليقول

Zaten o esnada,"Keşke Giles burada olsaydı O ne yapıIması gerektiğini bilirdi,"diye düşünüyordum.
طوال الوقت كنت أفكر وأقول "يا ليت جايلز كان هنا كان سيعرف ما الذي عليه فعله"

Geçen gece buradayken, çıraklıktan fazlasını yapıyorlardı birlikte.
ليلة أمس ونحن هنا كان رأسه بين أرجلها

Geçen sefer buradayken, buranın sorumlusu oydu.
أخر مرة كنت فيها هنا, كان هو المسؤول