Ama ben bunun için burada değilim. Ben lanet olası kupa , çek yada bu mallar için burada değilim. | Open Subtitles | ولكنني لست هنا من أجل ذلك وليس من أجل نصبٍ لعين أو شيك |
Yani hayır demek istedim, bunun için burada değilim. | Open Subtitles | أعنى.. لا،أنا لست هنا من أجل ذلك |
Buraya onun için gelmedim. Hadi ofisine geçelim. | Open Subtitles | أنا لست هنا من أجل ذلك دعنا ندخل مكتبك |
Sabredin, zaten buraya bunun için gelmediniz. | Open Subtitles | قريباً,لكنكم لم تأتوا هنا من أجل ذلك |
Bak, sadece bir an için buraya bunun için gelmedim. | Open Subtitles | أنا آسف أنظري, أنافقطأعتقدتبأنه ربما ... أنا ... أنا فعلا لست هنا من أجل ذلك |
Bunun için buradayım. | Open Subtitles | و أنا هنا من أجل ذلك |
Ama bunun için burada değilim. | Open Subtitles | لكنني لست هنا من أجل ذلك |
bunun için burada değilim. | Open Subtitles | أعرِف أنا لست هنا من أجل ذلك |
bunun için burada değilim. | Open Subtitles | لست هنا من أجل ذلك. |
Buraya onun için gelmedim. Hadi, ofisine gidelim. | Open Subtitles | أنا لست هنا من أجل ذلك دعنا ندخل مكتبك |
Buraya onun için gelmedim. | Open Subtitles | لم آتي هنا من أجل ذلك |
Buraya onun için gelmedim. | Open Subtitles | لست هنا من أجل ذلك |
buraya bunun için geldin, değil mi? | Open Subtitles | أنت هنا من أجل ذلك , صحيح؟ |
buraya bunun için gönderilmedim. | Open Subtitles | لم أ ُرسل إلي هنا من أجل ذلك |
Buna darılmaz. Ama bunun için gelmedim. | Open Subtitles | لن يُمانع لكنّي لست هنا من أجل ذلك |
bunun için gelmedim. Bir şey okumanızı istiyorum. | Open Subtitles | لستُ هنا من أجل ذلك أريدك أن تقرأ شيئاً |
bunun için gelmedim. | Open Subtitles | طيب لستُ هنا من أجل ذلك |
Bunun için buradayım, bebek. | Open Subtitles | انا هنا من أجل ذلك ,عزيزي |