Bugün çarşamba, öğle yemeği için geldim. | Open Subtitles | انه يوم الاربعاء , وانا هنا من اجل الغداء |
Bugün çarşamba, öğle yemeği için geldim. | Open Subtitles | انه يوم الاربعاء , وانا هنا من اجل الغداء |
Pekâlâ, öncelikle sadece bunun için buradayım, başka bir şey için değil. | Open Subtitles | حسنا ، بالأول انا هنا من اجل هذه القضية ولا شيء اخر |
20. yüzyıl şairlerinin süslü şiirleri için, burada olmadığını tahmin ediyorum. | Open Subtitles | افترض بانك لست هنا من اجل الشعر حول مؤلفين القرن العشرين |
Kusura bakma. Bize aldırma, dostum. Biz yalnızca televizyon için geldik. | Open Subtitles | آسفون، لا تؤاخذنا يا رصاح نحن هنا من اجل التلفاز، فحسب |
Onlar cihat için burda değiller, para için burdalar. Ayrıca, kızın bize yanlış istihbarat verdiği ihtimalini de düşünmeliyiz, hatta belki en baştan beri. | Open Subtitles | أنهم ليسوا هنا من اجل الجهاد انهم هنا من أجل المال أيضاً , يجب علينا أن نضع بحسابنا أن كانت تغذينا بمعلومات خاطئة |
DEA ve ATF ajanları, bana destek sağlamanın yanı sıra... uyuşturucu ve silahlar için buradalar. | Open Subtitles | ومكافحة المخدرات , ومكافحة الأسلحة والممنوعات بالاضافة الى رجوعى الى هنا من اجل تجارة المخدرات والأسلحة |
Ben maymunlar hakkında konuşmak için geldim. | Open Subtitles | سأرجع لأستمع الى حديث ابي البليغ انا هنا من اجل بعض القرود |
Madam Renauld, oğlunuz Jack Renauld için geldim. | Open Subtitles | مدام رينو انا هنا من اجل مصلحة ابنك جاك رينو |
Beşinci düzeydeki büyük ödül için geldim. | Open Subtitles | انا هنا من اجل الجائزة العظيمة وراء المستوى الخامس |
İspat etmeme gerek yok. Ben bir idam için buradayım. | Open Subtitles | لا يتوجب علي ان اثبت شيئا لقد اتيت هنا من اجل الأعدام |
Diğer herkes gibi ben de sağlığım için buradayım. | Open Subtitles | انا هنا من اجل الراحة التامة, من اجل صحتى |
Deniz Astsubayı Salerno'nun acilen salınması için buradayım. | Open Subtitles | انا هنا من اجل اطلاق السراح الفوري الخاص بالظابط ساليرنو |
Yanlış bir şey söylememen için burada bulunuyorum. | Open Subtitles | انا هنا من اجل ان اتأكد انك لن تقول اى شئ مثير للجدل |
Onu sütun için burada ulusal maruz kalma söz ediyoruz! | Open Subtitles | نحن نتحدث عن عرض ! وطني هنا من اجل عمودها |
Buraya 199 dolarlık televizyon için geldik, kredi kartı için değil. | Open Subtitles | لقد أتينا هنا من اجل التلفاز و ليس شيئ آخر |
Eğer ben Young için değilde para için burda olsaydım çok fazla fırsatım olmuştu. | Open Subtitles | .. لو انا كنت هنا من اجل المال وليس من أجل يونغي إذن كان يمكنني الحصول على ذلك |
Alacaklılar para için buradalar. İtibarımızı iki paralık edeceksin. | Open Subtitles | الدائنون هنا من اجل النقود لا تجعلينا نبدو سيئين ,انا اترجاكِ |
Buraya kadar bir hiç için geldin. | Open Subtitles | انك قد جئت كل هذه المسافه الى هنا من اجل لا شى |
Buraya yardıma gelmediyseniz, ne için geldiniz peki? | Open Subtitles | لذا .. ان لم تكونوا هنا من اجل امساعدة، لماذا أتيتم؟ |
Tur için buradasın sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انك هنا من اجل الجولة فقط |
Yani, hepimiz senin doğum günün için buradayız ve şimdi oturtulacağız. | Open Subtitles | , أقصد , كلنا هنا من اجل عيد ميلادكِ و سوف نجلس الآن |
Bu sefer penguenler için mi buradasın yoksa yine manzarayı mı beğendin? | Open Subtitles | هنا من اجل البطاريق هذه المرة ام للمنظر الطبيعى مرة اخرى؟ |