AWAC'a göre düşman burada, Burada ve burada pozisyon almış. | Open Subtitles | وحسب التقارير الوارده فان مواقع العدو هنا , وهنا, وهنا |
Evet, mavi bereliler Burada ve burada dururlardı. | Open Subtitles | الرجال من الكتيبة الزرقاء كانوا هنا وهنا |
Bu üç gün önce çekildi, bize taşıtların burada... nöbetçilerin Burada ve burada olduğunu gösteriyor. Ben bunlardan bir tane alacağım. | Open Subtitles | هذا منذ ثلاثة أيام وهو يرينا العربات هنا والحراس هنا وهنا |
Tutuşursa, Burayı ve burayı kes, yoksa bütün makara yanar. Anladın mı? | Open Subtitles | ان حدث ذلك، اقطع هنا وهنا وإلا ستحترق البكرة كلها، هل فهمت؟ |
Asansör boşluklarına bakması için buraya buraya ve buraya adamlar gönderdim. | Open Subtitles | والآن أرسلتُ أشخاصاً ليلقوا نظرةً على فتحات المصاعد هنا.. وهنا وهنا |
Şarapnel parçaları olması gerekirdi. Şurada ve şurada. - Ama yok. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك شظايا هنا وهنا ، ولكنها ليست موجودة |
Tamam, yere eşzamanlı uydu pozisyonuna göre girişimiz burası ve burası. | Open Subtitles | حسناً ، طبقاً لمدار القمر الصناعي سيكون مدخلنا من هنا وهنا |
Ondan sonra duvarlara tırmanıp buradaki, buradaki, Buradaki ve buradaki okçuları etkisiz hâle getireceksin. | Open Subtitles | بعد هذا, أنت تهز الجدار, تخرج الرماة من هنا, هنا,هنا, وهنا. |
Albay, bunu yapabiliriz. Burada ve burada bolca korunaklı yer var. | Open Subtitles | يا كولونيل,بأمكاننا القيام بهذا,هناك تغطية كثيرة هنا وهنا |
Plandan güvenlik kameralarının yerini görüyoruz, burada, Burada ve burada. | Open Subtitles | هذا جدول الأجهزة مع مواصفات آلة التصوير الأمنية هذه هنا وهنا وهنا وهنا |
Bak, Burada ve burada kalkanın çoktan çöktüğü yerler ve şehrin su bastığı alanlar. | Open Subtitles | انظر، أنت يمكن أن ترى هذا هنا وهنا إن الدرع فشل والمدينةَ مصابة بالفيضان. |
Gözetleme noktaları burada... Burada ve burada, yeni bir su pompası var. | Open Subtitles | يوجد حراسة هنا , هنا وهنا , مضخة ماء جديدة |
Bu koridorların hepsinde nişancılar var. Burada Burada ve burada. | Open Subtitles | لدي رماة موزعين على كل الممرات هنا, وهنا ,وهنا |
Endişelenmemiz gereken kameralar burada, Burada ve burada. | Open Subtitles | الكاميرات التي يجب ان نهتم بها هنا , هنا , وهنا |
Tutuşursa,Burayı ve burayı kes, yoksa bütün makara yanar. Anladınmı? | Open Subtitles | ان حدث ذلك، اقطع هنا وهنا وإلا ستحترق البكرة كلها، هل فهمت؟ |
Burayı ve burayı imzalayıp aşağıya tarihi yazın lütfen. | Open Subtitles | وقع بالأحرف الأولى هنا وهنا وقّع وأرخ في الأسفل |
Burayı ve burayı burayı değil! | Open Subtitles | جميل، وقعوا هنا هنا وهنا ليس هنا |
Ellerini buraya ve şuraya koy... ayaklarını da buraya ve buraya. Buraya ve şuraya basmak yok. | Open Subtitles | ضع يديك هنا وهنا وهناك ضع أقدامك هنا وهنا وهنا ولا تقف هنا أو هناك |
Mevzileriniz saat 11 yönünde olacak MG50 ve MG30 silahları buraya ve buraya yerleşecek. | Open Subtitles | يجب أن تكون الدشم في المقدمة المدافع الرشاشة ستوضع هنا وهنا |
Şurada, Şurada ve şurada bombalar varmış. Bir ekibe baktıracağım. | Open Subtitles | يقول ان القنابل زرعت هنا وهنا وهنا وارسلت فريق للتحقق من الامر |
Bilmiyorum. Burası, burası ve burası acıyor. | Open Subtitles | لا أعرف فأنا أشعر بالألم هنا وهنا وبالخلف |
Buradaki ve buradaki fren izleri üst üste binmiş. Cesedi araçtan atmış olabilirler. | Open Subtitles | يبدو هناك آثار إحتكاك هنا وهنا خطى مت |
Şurayı, Şurayı ve şurayı imzalarsa bu ev onun olabilir. | Open Subtitles | إذا فقط وقعت هنا,هنا وهنا, من الممكن ان تكون لها |
Pekala. Şimdi törene başlamadan önce, ikinizin de imzası gerek. Şuraya ve şuraya. | Open Subtitles | حسناً، قبل أن نبدأ المراسم، يجب أن توقعا هنا وهنا. |
Bunlar manastırın kapıları. Buradan, Buradan ve buradan gitmeliyiz. | Open Subtitles | هذه أبواب الدير نحتاج للدخول من هنا، هنا وهنا |