Eğer Burada kalmak istemezlerse, onlara başka bir yer bulmak zorundayız. | Open Subtitles | إذا لا يريدون ان يكونوا هنا يمكننا نقلهم الى مكان ما |
Burada, kayanın bileşimini korumak için metasomatik ışın kullanabiliriz, böylece lahit ufalanmaz. | Open Subtitles | هنا يمكننا استعمال شعاع التحويل لحماية تركيب الصخرة هكذا القبر لن ينهار |
Herkes Burada olunca kardeşinin vasiyetini okuyabiliriz. Konferans salonunda bekleyelim. | Open Subtitles | ،عندما يكون كل شخص هنا يمكننا أن نعرف وصيّة أخيك |
Düşünce bu zaten. Ve buraya, Sahilde kulübeler inşa edebiliriz. | Open Subtitles | تلك هي الفكرة ، وبالأسفل هنا يمكننا بناء أكواخ شاطئية |
buraya varınca içebileceğiz. | Open Subtitles | عندما تصل الأشعة إلى هنا يمكننا أن نشرب ثانية |
Fakat Burada biz, aynı anda hem anatomik görüntüleme, hem de ısı haritasına ulaşım sağlayabiliyoruz. | TED | ولكن هنا يمكننا أن نحصل على كلٍّ من الصور التشريحية ورسم توزيع درجة الحرارة في الوقت الحقيقي. |
Ve Burada, sosyal böceklerden ilham aldık. | TED | هنا يمكننا أن نستلهم من الحشرات الاجتماعية |
Burada orijinal dosyanın kullanıcılar tarafından oluşturulan diğer dosyalarla karşılaştırılmasını görüyoruz. | TED | ها هنا يمكننا رؤية ملف المرجع الأصلي يجري مقارنته مع المحتويات المُنتجة من قبل المستخدم. |
Burada ölüyoruz! En azından içeri ilerleyip orada ölelim! | Open Subtitles | سوف نقتل إذا بقينا هنا يمكننا أن نتحرك للبر و نتعرض للقتل هناك |
Adam hala Burada. Bekleyebilir ve gitmeye kalkarsa onu tutuklarız. | Open Subtitles | . مازال هنا يمكننا أن ننتظر و نقبض عليه إذا هَم بالمغادرة |
Burada yarım milyonuz Ghetto'ya kaçabiliriz | Open Subtitles | ليس بصوت عال لماذا لا نهاجمهم ؟ هناك نصف مليون مننا هنا يمكننا أن نحطم الحى اليهودى |
Burada tumba dansı yaparak istediğimiz yere gidebileceğimiz yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب هنا يمكننا زيارة أجزاء المدينة بإتباع طابور الرقص |
Burada olmasa da zarfı alabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | لقد قال حتى ولو كان ليس هنا يمكننا ان نأخذ الظرف |
Burada kullanabileceğimiz bir şey olmalı. | Open Subtitles | ليس لدينا خيار آخر لابدّ من وجود شئ هنا يمكننا إستخدامه |
Burada, dünyadaki okyanusların yüzlerce yıl önce nasıl göründüğüne bir göz atabiliriz. | Open Subtitles | هنا يمكننا أن نأخذ لمحة لما بدت عليه محيطات العالم قبل مئات السنوات |
Burada olduğumuzu bilmiyorsa, onu kolayca ele geçirebiliriz. | Open Subtitles | ولو انه لا يعلم اننا هنا يمكننا التغلب عليه بسهولة |
ve Burada da tarihöncesi insanların tekniğini görebiliyoruz. | Open Subtitles | و هنا يمكننا رؤية أسلوب الإنسان ما قبل التاريخ |
Enerji şamandıralarını buraya ve buraya atarsak hedefi tutturup, geldiğimiz anlaşılmadan buradan gideriz. | Open Subtitles | إذا ألقينا أفخاخ الطاقة هنا، و هنا، و هنا يمكننا أن نهبط و نحصل على الهدف و نخرج قبل أن تعلم الأطياف بوجودنا |
Son ruhu buraya getiremezsek, dalgayı kraterin içinde tamamlarız. | Open Subtitles | إن لم يمكننا جلب الروح الأخيرة هنا يمكننا الذهاب هناك و إكمال الموجة بداخل الحفرة |
Şey tabi, buraya gelirsin, biraz müzik koyarız sırtına biraz masaj yaparım, sonra devam ederiz. | Open Subtitles | نعم، يمكنكِ المجيئ إلى هنا يمكننا وضع الموسيقى وسأفرك ظهرك ونرى ما سيحدث |
buraya gelsene. Konuşuruz. | Open Subtitles | لماذا لا تأتي إلى هنا يمكننا الحديث عن هذا |