Çalıntı kamyonet, yöneticisinin saldırıya uğradığı bir apartman dairesinin civarında. | Open Subtitles | السيارة التي سرقها ظهرت في مجمّع سكني حيث المدير هوجم |
İçinizden birisi saldırıya uğradığında FBI'nın yardımını geri mi çeviriyorsunuz? | Open Subtitles | اذاً، أحد المحققين خاصتك قد هوجم ولاتريد مساعدة المكتب الفيدرالي؟ |
Kulübe Fransızların yanında savaşan bir grup tarafından saldırıya uğradı. | Open Subtitles | البيت هوجم من قبل فرقة حربية تقاتل بجانب الفرنسيين |
Sadece biraz kafası karışık ve bana saldırdı. | Open Subtitles | إنه يبدوا إنه تعرض لضغط كبير و هوجم أيضاً ولكنه بخير على ما أعتقد |
- Dört blok ötede bir polise saldırılmış. | Open Subtitles | هناك بلاغ ان شرطيا هوجم علي بعد 4 جادات |
Doyle bir köpek tarafından saldırıldığını söyledi yani ya bir Wesen görmüş ya da yalan söylüyor. | Open Subtitles | دويل قال انه هوجم من قبل كلب لذا انه راي فيسن او انه يكذب |
Cesetten geriye pek bir şey kalmamış. Büyük bir yırtıcı tarafından saldırıya uğradığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | الجسد ممزق تماما ، فى رأى أنه هوجم من قبل متوحش كبير الحجم |
Sanırım saldırıya uğradığı sırada motoru kontrol ediyordu. | Open Subtitles | ينظر لي مثل هو كان يدقّق المحرّك متى هو هوجم. |
Bir beysbol sopası tarafından saldırıya uğrayan birini daha önce hiç duymadım. | Open Subtitles | لم أسمع من قبل عن شخص هوجم بواسطة مضرب كرة "بيسبول" وحده |
Bir sektör polisi dün saldırıya uğradı. Geçen haftakiyle 3 ediyor. | Open Subtitles | شرطي القطاع هوجم الليلة الماضية تلك كانت المرة الثالثة في الإسبوع الماضي |
Polisler saldırıya uğradığında, herkes kaçışmaya başladı. | Open Subtitles | عندما هوجم رجال الشرطة الكل جروا ليروا ما الذي يحدث |
Hayır, anlaşılan, Yagura Konoha'ya gelmeden once saldırıya uğramış. | Open Subtitles | لا,يبدو أن ياجورا هوجم قبل أن يأتي إلى كونوها |
Yolda bir Kızılderili kampı geçtik, saldırıya uğramışa benziyordu. | Open Subtitles | لقد مررنا بمعسكر هندى فى طريقنا بدا أنه قد هوجم |
Sayın Başkan, birkaç saat önce yerel İngiliz İstihbarat ofisinin saldırıya uğradığı hakkında söylentiler duyduk. | Open Subtitles | سيدى الرئيس, سمعنا تقارير أن مكتب المخابرات البريطانية المحلية قد هوجم |
Sonra bir trajedi yaşandı ve hâyâlindeki dünyaya gene hâyâlindeki yabancı bir şeyler saldırdı. | Open Subtitles | وبعدها بدأت مأساة ريساكلوبس عندما هوجم كوكبه الخيالي ببعض من الأشياء الوهمية |
Minyatür uçan robotlar ordusu olan kabuki maskeli bir adam size saldırdı. | Open Subtitles | شخص ما مع قناع الكابوكي هوجم عليه من قبل جيش من ذبابات روبوتية مصغرة. |
Joe'ya saldırılmış olabilir mi ? | Open Subtitles | هل يمكن أن يكون " جوى " قد هوجم ؟ |
Otobüse saldırıldığını sandı. | Open Subtitles | انها تعتقد أنه الاتوبيس قد هوجم |
Kanun, bir saldırı olduğunda silahsız bir adamı savunmanın suç oluğunu söylemez. | Open Subtitles | الاطلاق كان لحماية رجل اعزل... اذا كان قد هوجم. -هل تشهدون؟ |
Bay Baske'nin söylediğine göre büyük bir köpeği olan bir adam ona saldırmış o kaçmıış, bir tepeden düşmüş. ve sabah neredeyse üzerinden geçecek olan bir kamyon şoförü onu bulmuş. | Open Subtitles | السيد باسكي قال انه ذهب لاحضار مساعدة بينما هوجم من قبل رجل معه كلب ضخم هرب , وسقط من التله |
Saldırgan saldırdığı vakit, banyodan çıkıyormuş galiba, katil boğazını kesmiş. | Open Subtitles | يبدو انَ رجلنا كانَ خارجاً من الحمامِ عندما هوجم القاتل شقَ حلقهُ |
Bir kanalizasyon işçisiymiş. Kanalizasyonda kendisine bir şeyin saldırdığını söylüyor. | Open Subtitles | المريض يعمل بالمجارير قال أنه هوجم بشىء ما اليوم |
Halbuki babasının önceki gün vahşi bir hayvanın saldırısı sonucu öldürüldüğünü sanıyorduk. | Open Subtitles | لقد قتل اليوم الذي قبله اعتقدنا انه هوجم من قبل حيوان بري |
Hymen Escallera kurt adamın saldırısına uğradığını söyledi. | Open Subtitles | غشاء البكارة إسكاليرا إدّعى هو هوجم من قبل المذؤوب، |