Sang Hoon şimdiye kadar hiç işinden bahsetmemişti. | Open Subtitles | سانج هون لم يذكر مطلقاً ولو لمرة شيئاً يتعلق بعمله. |
Ben de Kuzey Koreliyim. Hoon Chun'dan geldim. | Open Subtitles | أنا أيضا من كوريا الشمالية أيضا أنا جئت من هون شون |
Oh, yapma tatlım, o sadece biraz bundan korkuyor. | Open Subtitles | هون عليك يا عزيزي، أنه خائف قليلاً. تحلى بالصبر. |
Başka türlü nasıl bebek yapılır bilmiyorum tatlım. | Open Subtitles | أنا حقا لم تكن متأكدا من وإلا كيف كنت من المفترض أن نجعل الطفل ، هون. |
Sakin ol bayım. | Open Subtitles | هون عليك ، ابقى كما أنت وأرفع يديك لأعلى |
Jae Hun'a tutunup aşağı inebilir misin? | Open Subtitles | أيُمكنك الصعود على ظَهرِ جاي هون والنزول للأسفل؟ |
Oh Jung Ho, Go Nam Soon, Lee Yi Kyung, Lee Ji Hoon Siz dördünüz, gelin ve konuşalım. | Open Subtitles | لي يي كيونغ، لي جي هون انتم الاربعه تعالوا اليّ لنتحدث لاحقاً |
Bahsetmezsem çatlayacağım ama Do Hoon kimseye söylememi istedi. | Open Subtitles | .. اموت لكي اتحدث بأي شيء, بالرغم من أن دو هون اخبرني ألا اخبركِ عن ذلك |
Do Hoon bu öğlen arabasında bir kadınla eve geldi. | Open Subtitles | .. دو هون... مسبقاً بعد ظهر اليوم جلبت للمنزل إمرأة |
Ayrıca Dong Hoon'dan paranı almayı unutma. | Open Subtitles | وأما بالنسبة للأموال، يمكنك الحصول عليها مرة أخرى من هون دونغ، حسنا؟ |
Kendine gel Jung Hoon. Şimdi sırası değil. | Open Subtitles | افيق يا جونج هون هذا ليس الوقت المناسب لذلك |
- Orada Orada tatlım Sakin ol - Hayır Tam Fırsatıydı! | Open Subtitles | هون عليك , عزيزي , هدئ من روعك - لا , لقد كان بين يدي - |
Sana katılıyorum tatlım. Gerçekten. | Open Subtitles | ." أتدرين , أنا أوافقك على ذلك , " هون . حقا |
Bana hiç açılmıyorsun ama tatlım. | Open Subtitles | حسنا، أنت لا تفتح حتى بالنسبة لي، هون. |
Rahatla, Henry. Sakin ol. Bırak kasların dinlensin. | Open Subtitles | اهدأ هنري، هون عليك دع العضلات تسترخي بشكل طبيعي |
- Sakin ol, çok konuşuyorsun. - Sen benim için endişelenme. | Open Subtitles | هون عليك , فأنت تتحدث كثيراً لا تقلق بشأنى |
Kendi başıma gidip Jae Hun'u bulacak Moo Taek'i geri getireceğim. | Open Subtitles | ،سأذهبُ بنفسي للعثور على جاي هون .وإعادة القائد موو تايك |
Yakın zaman önce Everest zirvesinden inerken dağcı Park Moo Taek ve Jeong Jae Hun kaza geçirdiler. | Open Subtitles | منذُ وقت ليس ببعيد، بينما كان الفريق هابطًا من قمّةِ إيفرست، وقعَ المُتسلّقيَن بارك موو تايك وَ جيونغ جاي هون في حادث. |
Merhaba, bugün Lee Byung Hyun'un altıncı romanı olan... | Open Subtitles | مرحبًا جميعًا إن اليوم هو يوم خاص للإحتفال برواية الكاتب لي بيونق هون السادسة |
Yavaş olun, çocuklar. Tükürmek, sümkürmek, hemen hemen aynı şeyler. | Open Subtitles | هون عليكما يا أطفال مخاط , لعاب هو نفس الجوار |
Başkan, Huan Minglu'yu davet etmek istiyorum. | Open Subtitles | رئاسة القاضي , أريد أن أستدعي هون مينجلو ، إلى منصة الشهـود |
Hey, Arnold, sakin olur musun? Şişede balık oldun kaç gündür? Evet, olurum tabii. | Open Subtitles | ارنولد هون عليك ، كنت تقبل على الشراب بعنف |
sınırdaki Hontiya bölgesine koruyucu akın düzenlendi. | Open Subtitles | أثناء فترة قانون السلام وكان هناك هجوم على الأراضي "الحدودية لـ "هون |
Kendine gel. Başka şansımız yok. Çok duygusalsın. | Open Subtitles | هون عليك لا خيار آخر أمامنا أنت عاطفي جداً هذه مشكلة البلاد |
Goldie Hawn`ı not edin: ponpon kızlık 30 sene önce tasfiye edildi. | Open Subtitles | ملاحظة لـ(غولدي هون) ، ملابس المشجعات مضى عليها 30 سنة ، هلاّ كبرنا؟ |
Sakin olun, tamam. Başardık. | Open Subtitles | هون عليك، هون عليك حسناً، حسناً لقد نجونا، لقد نجونا |