Clem Maragon'un torununun, beni büyürken öğrendiğim şeyleri yapmaya zorladığı için bugün üzücü bir Pazar günü. | Open Subtitles | حسناً، هو الأحد الآسف عندما حفيدة كليم مورجان يجبرني لذهاب مرة أخرى للتعليمات اللطيفة التي أنا كنت بفعلها |
Boşver. Ayrıca, bugün Pazar. | Open Subtitles | حسناً ، لا يهم بالإضافة إلى أن اليوم هو الأحد |
Sadece Pazar günleri boş. Hafta içinde şehir dışında oluyor. | Open Subtitles | لكن يوم عطلته الوحيد هو الأحد إنه في الريف بقية الأسبوع |
Panik yaratmak istemem, ama bugün Pazar ve daha kiliseye gidemedim. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أكون مثل المذعور لكن اليوم هو الأحد وأنا لم اذهب إلى الكنيسة حتى الآن |
Işığa doğru gel, arkadaşım, çünkü burası sayılar kilisesi ve her gün Pazar. | Open Subtitles | حسناً، خطوة في الضوء يا صديقي لأن هذه كنيسة الأرقام وكل يوم هو الأحد |
Işığa doğru gel, arkadaşım, çünkü burası sayılar kilisesi ve her gün Pazar. | Open Subtitles | حسناً، خطوة في الضوء يا صديقي لأن هذه كنيسة الأرقام وكل يوم هو الأحد |
Üstelik bugün Pazar. | Open Subtitles | واليوم هو الأحد عليّ وضع رهاناتي في كرة القدم |
Birileri, bu çocuklara bugünün Pazar olduğunu söylese iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن يخبر أحد ما هؤلاء أن اليوم هو الأحد. |
Pazar günü için ayarladık, böylece kimse ofiste olmayacaktı. | Open Subtitles | ونظمنا أن يكون ذلك اليوم هو الأحد حتى لا يتواجد أحد بالمكتب. |
Öyle sarhoş olmuşum ki Pazar gününde olduğumuzu unutmuşum. | Open Subtitles | لقد تعبت كثيراً، حتى نسيت أن اليوم هو الأحد |
Saygısızlık etmek istemem ama o yolculuklar Thames nehrinde Pazar gezmesine benzer. | Open Subtitles | مع كل الاحترام الواجب، يا سيدي، مثل هذا هو الأحد نزهة على نهر التيمز. |
- Hemen, bu sabah. - Hayır, bugün Pazar. Yarın. | Open Subtitles | فى الحال, هذا الصباح - لا, اليوم هو الأحد, غداً - |
Bugün Pazar. Ücretim 12 lire, oldu mu? | Open Subtitles | اليوم هو الأحد الكُلفة هي 12 ليرة |
Hala bugünü Pazar sanıyor. | Open Subtitles | مازالت تظن أن اليوم هو الأحد.. |
- Pazar, ayın beşi değil mi? - Evet ulak. Öyle sanırım. | Open Subtitles | - هَلْ هو الأحد الخامس من الشهر نعم اعتقد ذلك |
Pazar günü öğle kahvaltısı yapacağız. | Open Subtitles | إنه الآن وقت الفطور و اليوم هو الأحد. |
Bugün Pazar ve ofisler kapalı. | Open Subtitles | واليوم هو الأحد والمكاتب الحكوميه مغلقه |
Yarın Pazar. 7'de gel. | Open Subtitles | غدًا هو الأحد. تعالي عند الساعة السابعة |
- Ama bugün Pazar, dinlenme günü. | Open Subtitles | لكن اليوم هو الأحد وهو يوم راحة |
Yarın oğlum, bugün Pazar. | Open Subtitles | اليوم هو الأحد. |