"هو القليل" - Traduction Arabe en Turc

    • biraz
        
    • küçük bir
        
    • olan
        
    İhtiyacımız olan tek şey biraz sabır. Ne yapılacağını o bilir. Open Subtitles كل ما نحتاجه هو القليل من التريث إنه يعرف ما العمل
    Tek istediğimiz daha sert saldırabilmek için biraz mangır. Var mısın? Open Subtitles كل ما نحتاجه هو القليل من الأمور التي نستطيع بهـا مهاجمته
    Tüm ihtiyacımız olan şey biraz empati ve biraz merak, çıkıp gözlem yapmak. TED كل ما نحتاج إليه هو القليل من التعاطف وبعض الفضول، الذهاب الى هناك، والمراقبة.
    Elimdeki tek ipucu 33.1 adındaki küçük bir laboratuar. Open Subtitles حسناً، الفكرة الوحيدة التي لديّ هو القليل من مختبر يدعى 33.1
    Tek gereken patentini aldığım küçük bir örümcek şeytanlığı. Open Subtitles كل ما أحتاجه هو القليل من امتيازات سبايدر المزعج
    Bize gereken biraz sabır ve epey anlayış gösterme. Open Subtitles ما نحتاجه هنا هو القليل من الصبر و الكثير جداً من الفهم
    İhtiyacımız olan şey biraz sis ve Troll tanrılarının bizim safımızda olması. Open Subtitles كل ما نحتاج إليه الآن هو القليل من الضباب و العفاريت فى صفنا
    Burada ihtiyacımız olan biraz nezaket ve işbirliği. Open Subtitles مانحتاج إليه هنا هو القليل من المجاملة و التعاون
    Bu şeyi kaldırmak mı? Sorun değil. Tek yapmanız gereken biraz zıplamak. Open Subtitles ليست معضلة كل ما تحتاجونه هو القليل من القفز
    Kızın istediği sadece biraz teselliyse, çok duygusal bir yaklaşma olmuş. Open Subtitles لكن الأمر صعب, خصوصاً لو كان كل ما تريده هو القليل من المؤاساة
    Benim söylediğim, biraz sağduyunun fena olmayacağı. Open Subtitles الذى أقوله هو القليل من . الشفافية لا تفهمنى خطاء
    Benim söylediğim, biraz sağduyunun fena olmayacağı. Open Subtitles الذى أقوله هو القليل من . الشفافية لا تفهمنى خطاء
    Bu gerçekten önemli. Bize biraz zaman ayırmanızı istiyoruz. Open Subtitles إنه أمر هام جداً، كل ما نريده هو القليل من وقتك
    Çok çalışıyorsun. biraz tiyatro izlemeye ihtiyacın var. Open Subtitles لقد كنت تعملين بجد ما تحتاجينه هو القليل من المسرح
    Bu kum tanesi, muhtemelen yaklaşık 3.5 ya da 4 milyar yıllık ve Dünyamızdaki kumun su, düşme ya da hava ve benzeri şeyler yüzünden aşındığı gibi hiç aşınmamış. Tüm görebildiğiniz, şurada güneş tarafından oluşmuş küçük bir erozyon (güneş fırtınaları) ve bu erozyon güneşteki radyasyon yüzünden olmuş. TED هذه الحبوب من الرمل على الأرجح عمرها حوالي 3.5 أو 4 ملايير سنة، وهي لا تتآكل أبدا بنفس الطريقة التي يتآكل بها الرمل على الأرض، حيث يتآكل بسبب المياه والهبوط، والهواء وهكذا دواليك. كل ما يمكنك أن تراه هو القليل من التآكل هنا بسبب الشمس، حيث هذه العواصف الشمسية، وهذا تآكل بالإشعاع الشمسي.
    Var olan tek şey çok, çok küçük bir miktar iyi niyet. Open Subtitles -كل ما لديك ، هو القليل من حسن النية
    Burası küçük bir kale gibi. Open Subtitles هذا هو القليل القلعة الخاص.
    Sadece küçük bir flörtleşme istiyorum senden. Open Subtitles كُل ما أسئلة هو القليل من المُغازلة!
    Size lazım olan pozitif sonuçsa yanınızda ölümcül bir mikroorganizma taşımanıza gerek yoktur. Open Subtitles اذا اردت الحصول علي عينة ايجابية كل ما تحتاجه هو القليل من اللبنه
    Ve ihtiyacım olan para, Lanet olası bir dolar yeniden başlamana yetecektir. Open Subtitles وكل ما أنت بحاجة إليه هو القليل من النقود حتى تستطيع الانطلاق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus