Yarısı hapse mahkum olmuş ömrümde, Tek sahip olduğum şeye. | Open Subtitles | التى هى كل ما أملك بعد أن قضيتُ نصف عمرى بالسجن |
Charlie sahip olduğum Tek şey , ve onu bir daha bırakmayacağım . | Open Subtitles | تشارلى هى كل ما تبقى لى وأنا لن أتركها مجددا |
Tek bel bağlamamız gereken yöntem olduğundan beri yerel eski dava veritabanı boyunca bir araştırma yaptım. | Open Subtitles | بما أن ميسوري هى كل ما لدينا لنبدأ به فقمت ببحث محلى عبر قاعدة بيانات القضايا الغير محلولة |
Señor, lütfen. Bu toprak bizim Tek mal varlığımız. | Open Subtitles | أسمع من فضلك، تلك الأرض هى كل ما نمتلك - |
Elimdeki Tek şey, basketbol. | Open Subtitles | و كرة السلة هى كل ما تبقى لى من أمل |
Tek sahip olduğum şey Sharon. Onu kurtarabilirsin. | Open Subtitles | شارون هى كل ما لدي يمكنك أن تنقذها |
Tek istediğim bilgi, Bay Bishop. | Open Subtitles | المعلومات هى كل ما أريد يا سيد "بيشوب". |
Tek bir kelime istiyorum. | Open Subtitles | فقط كلمة واحده هى كل ما أريد. |
O benim hayatımdı,sahip olduğum Tek şeydi | Open Subtitles | انها حياتى. هى كل ما لى |
Yaşamın Tek pazarlık kaynağım. | Open Subtitles | حياتك هى كل ما لدى للمساومة |
Hayatımda sahip olduğum Tek şey o iş artık. | Open Subtitles | تلك الوظيفة هى كل ما أملكه |
Tek ihtiyacım beş dakika. | Open Subtitles | خمس دقائق, هى كل ما أحتاج |
Ondan kalan Tek şeydi. | Open Subtitles | صورتها هى كل ما تبقى لدي منها |
Elimizdeki Tek şey Hareket. | Open Subtitles | المُنظمة هى كل ما لدينا |
Kızım, elimdeki Tek şey. | Open Subtitles | إبنتي هى كل ما أملك |
Önemli olan Tek şey kontrol. | Open Subtitles | السيطرة هى كل ما يهم. |