| Kısa boylu olan, Hershel Kaminsky. Cornell Felsefe'de sandalyesi var. | Open Subtitles | الرجل القصير هو هيرشل كامينسكي أستاذ كرسي في الفلسفة، جامعة كورنيل |
| Sen Carl'ın yanına git. Ben de Hershel'a eşlik edeyim. | Open Subtitles | أنت اذهبي لـ(كارل)، وأنا سأذهب مع (هيرشل) |
| Hep beraber işe girişip Hershel ve ailesi için yemek yapabiliriz bu akşam diyorum. | Open Subtitles | ربما نجتمع جميعاً فيه، ونعد العشاء لـ(هيرشل) وعائلته الليلة |
| Shane, dur. Hershel, aylak gelirse haber verin dedi. | Open Subtitles | (شين)، توقف (هيرشل) يريد أن يتعامل هو مع "السائرون" |
| Hershel'la aynı fikirdeyim ne yazık ki. | Open Subtitles | أكره قول هذا، ولكني بجانب (هيرشل) في هذا الأمر |
| Hershel'la konuşuyoruz daha. Kesinleşmiş bir şey yok. | Open Subtitles | -لقد كنت أتحدث مع (هيرشل)، الأمر ليس منتهي |
| Hershel içeridekileri insan olarak görüyor. | Open Subtitles | (هيرشل) يرى تلك الأشياء بالداخل على أنهم بشر! |
| Hershel, sana bir şey soracağım. Canlı bir insan bundan kurtulabilir mi? | Open Subtitles | (هيرشل) دعني أقوم بسؤالك، أهناك بشري يتنفس يمكنه النجاة من هذا؟ |
| Hershel, dediğimi yap yalvarırım! Tut hadi, Hershel! | Open Subtitles | (هيرشل)، استمع لي يا رجل رجاءً، خذها الآن، (هيرشل)، خذها |
| Hershel'ı görmedim ama 20 dakika önce Maggie, Glenn'le buradan geçti. | Open Subtitles | لم أرى (هيرشل)، ولكني رأيت (ماغي) مع (غلين) يسيران بجواري منذ عشرين دقيقة |
| Serum vereceğim. Hershel olmadan anca bunu yapabilirim. | Open Subtitles | سوف أضع لها محلولاً، هذا أقصى ما يمكنني فعله بدون (هيرشل) |
| Rick veya Hershel'ın geri dönmesini istemiyor o. Onlar yokken istediği her şeye sahip ve kimse ona karşı çıkmıyor. | Open Subtitles | إنه لا يريد عودة (ريك)، أو (هيرشل)، مع حدوث هذا سيكون له كل شيء أراد |
| Rick'le Hershel'ın kararlarının doğru olduğuna inanmış gibi yapıyorlar. Söyleyeyim bak. Hepimizin ölümüne sebep olacaklar. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن يتظاهروا إن (ريك) و(هيرشل) يعرفون ما عليهم فعله ولكني سأقولك لك إنهم يقودوننا لمقتلنا |
| Dale'le Hershel'ı tehdit etti. İnsanları da beni de korkutuyor. | Open Subtitles | لقد هدد (ديل) و(هيرشل)، وأخاف الناس وأخافني |
| Hershel'in isine yarayabilecek her seyi alacagiz. | Open Subtitles | أي شيء قد يساعد هيرشل |
| Hershel'dan mi ögrendin? | Open Subtitles | تعلمتي هذا من هيرشل ؟ |
| Bu Hershel. Kaçırılan kızın babası. Yarana o bakacak. | Open Subtitles | هذا (هيرشل)، والد الفتاة التي أُختطفت، سيعتني بجرحك |
| Bari bırak da Hershel ya da Doktor S seni bir muayene etsin kırık bir yerin var mı yok mu baksın. | Open Subtitles | أقلها كان ينبغي عليك أن تدع (هيرشل) أو الدكتور (أس) أن يلقي نظرة عليك، ليتأكدوا من عدم وجود أي كسر |
| Ama Hershel Maggie'nin babası muhteşem bir insandı. | Open Subtitles | لكنّ (هيرشل) والد (ماجي) كان رجلًا عظيمًا. |
| Ama Hershel Maggie'nin babası muhteşem bir insandı. | Open Subtitles | لكنّ (هيرشل) والد (ماجي) كان رجلًا عظيمًا |
| Herschel'in deneyinde renk ve ısı arasındaki ilişki test ediliyordu. | Open Subtitles | في تجربة هيرشل العلاقة بين اللون و درجة الحرارة اُختُبِرَت |