Yani, O da internetteydi, ve o harika görünüşlü bir doktor. | Open Subtitles | حسناً, لقد كانت على الانترنت هي أيضاً كما أنها طبيبة جميلة |
O da kanser oldu. Doktorlar 6 ayının kaldığını söylüyor. | Open Subtitles | ،أصيبت بالسرطان هي أيضاً ..وأخبرها الأطباء أن أمامها ستة أشهر |
Su an icin O da oyle. Konuklarimin birbirlerini bogazlamalarini... - ...hos karsilayamam. | Open Subtitles | وحالياً هي أيضاً كذلك وأنا لا أُحبذ أن يتهجم ضيوفي على بعضهم البعض |
Annem yakında bir şeyler yemeye başlamazsa O da şarkı söylüyor olacak. | Open Subtitles | الأمر أنه اذا لم تأكل أمي أي شيء قريباً ستغني هي أيضاً |
Ben ipe bakıyorum. Kafamı, kaldırıyorum, O da bakıyor. | Open Subtitles | لذا، فانظر إليه و أنظر إليها فأجدها هي أيضاً تنظر إليه |
İkimiz de gittik, O da üniversiteye gitti. | Open Subtitles | نعم ، كلتانا فعلت ، هي أيضاً أرادت الجامعة |
Fark ettim ki, hissettiğim çoğu şeyi O da hissetmiş. | Open Subtitles | اكتشفت أن كثير من الأشياء التي أشعر بها شعرت بها هي أيضاً |
O da üzgündü. Ve benim de onun herşeyi olduğumu hissettim. | Open Subtitles | هي أيضاً كانت حزينة جداً، وشعرتُ أنني أيضاً هو كل ما تملكه في العالم. |
O da seni özlüyor. Sana dokunabilmeyi diliyor. | Open Subtitles | إنها تفتقدك هي أيضاً إنها تتمنى بأنها تستطيع لمسك |
O da benim salak olduğumu düşünüyor, çünkü hala ona atlamadım. | Open Subtitles | هي أيضاً ، بالتأكيد تظن بأني مغفل ، لأنني لم أفكر بمضاجعتها |
Evet, bu O da yaptı anlamına gelir, ve ben bu konuda hissediyorum nasıl emin değil değilim. | Open Subtitles | حسناً ، هذا يعني أنها هي أيضاً استخفت بي و لست متأكدة بالضبط كيف أشعر بهذا |
- O da bundan pek memnun gördünmedi. | Open Subtitles | هي أيضاً لم تبدو سعيدة. حسناً، يجب عليها أن تعتاد الأمر. |
Onu özlediğim zaman aya bakmalıymışım çünkü O da aya bakıyor olurmuş. | Open Subtitles | يجب أن أنظر إلى القمر لأنها هي أيضاً ستكون تنظر إليه |
Babası taşındıkça, O da taşınmıştı | Open Subtitles | الأبّ كان دائم التنقل لذا كانت تتنقل هي أيضاً |
Ona senin geleceğini söylerim, O da gelirse ne kadar güzel olur. | Open Subtitles | سأخبرها أنك قادمة, كم هو رائعٌ إن حضرت هي أيضاً |
Ancak bu hayalleri suya düştü ve O da suç yaşamına dönüş yaptı. | Open Subtitles | ولكن عندما تلاشت تلك الاحلام هي أيضاً تحولت لحياة الجريمة |
Ben özledim. - Evet. Okula gitmiyorum, O da gitmemeli! | Open Subtitles | أجل، أعني ألستُ أنا خارج المدرسة إذاً هي أيضاً عليها أن تكون كذلك |
Annem ona bağırmaya başladı. O da bağırdı. | Open Subtitles | أمي إلتفتت و صاحت بوجهها، و هي أيضاً صاحت بوجه أمي. |
Ona da şantaj yapılıyordu, şurada yatan iğrenç adam tarafından. | Open Subtitles | هي أيضاً كانت تُبتز من قِبَل هذا الرجل الدنيء الميت |
Annem de ünlü biri olabilir. | Open Subtitles | ربما يمكنها أن تكون مشهورة هي أيضاً |
Yapmak istediğim şey şu, eğer ışıkları kısabilirsek, lütffen, Katlaskopların aynı zamanda projeksiyon mikroskopu da oldukları ortaya çıktı. | TED | لذا ما أود القيام به هو، هلا جعلنا الإضاءة خافتة، رجاء. تبين أيضاً أن المجاهر المطوية هي أيضاً مجاهر إسقاط. |