Ve bir önceki zar için elimizdeki matematik türü bir sonraki zar için ihtiyacımız olanın neredeyse aynısıdır. | TED | ونوع الرياضيات التي أستخدمناها في القشرة السابقة هي تقريباً نفسها التي نحتاجها للقشرة التالية. |
New York'taki bir inşaat alanı: kırmızının böylesine duygusal bir gücünün olması neredeyse köpek yavrularının tatlılığıyla eş değerdedir. | TED | أو حقل إنشاءات في نيو يورك إن القوة الإحساسية للون الأحمر هي تقريباً مساوية للطافة الجراء وماشابه ذلك |
Ama bu akşam, neredeyse beni dinlediğini hissettim. | Open Subtitles | لكن اللّيلة، آي شَعرَ مثل هي تقريباً كَانتْ تَستمعُ. |
İkinci olarak da sanat programları için ayrılan bütçe neredeyse yok sayılır. | Open Subtitles | ثانياً.. ثانياً، التمويل لبرامج الفنون هنا تقريباً.. هي تقريباً غير موجودة |
Evet, bu işlerin çok iyi bir yanı da neredeyse hep aynı tür giyiniyorsun. | Open Subtitles | والشيء المميز، البزة النظامية هي تقريباً ذاتها، |
Bağımsızlık Savaşı Boston'da neredeyse dinî bir metin gibidir. | Open Subtitles | الحرب الثورية هي تقريباً نص ديني في بوسطن |
neredeyse Kaliforniya kadar büyük. | TED | هي تقريباً بحجم ولاية كاليفورنيا. |
Semavi dinleri neredeyse aynıdır İsa'ya ulaşana kadar. | Open Subtitles | أديان "إبراهيم" هي تقريباً نفس بعض حتى تصلين لجزء المسيح |
CA: Bunu dinlemek istiyorum, çünkü "küresel yönetim" kelimeleri şu anda çoğu insanın zihninde neredeyse kötülüğün somut bir örneği. | TED | كريس: أريد ان أسمع المزيد عن ذلك، لأن عبارة "الحوكمة العالمية" هي تقريباً مثال للشر في عقلية الكثير من البشر على إتجاه اليمين الآن. |
Şimdi neredeyse evinde. | Open Subtitles | هي تقريباً بمنزلها الآن |
Evet, Bull beni aradı ama şunu söyleyeyim neredeyse sahipleri kadar inatçı ve aptal olan yarım tonluk hayvanlara bakıcılık yapmaktan sıkıldım. | Open Subtitles | نعم, (بول) إتصل بي ولكن سأخبركِ أنا تعبتُ من مجالسة نصف طن من الحيوانات التي هي تقريباً عنيدة وغبية كملاكها. |
Um, neredeyse biberon'unu bitirdi | Open Subtitles | هي تقريباً إنتهت مع القارورة |
Yani o neredeyse bir yetişkin. neredeyse. | Open Subtitles | أَعني، هي تقريباً بالغة |
- Hoşça kal. - neredeyse elimden kaçıyordu. | Open Subtitles | هي تقريباً إنزلقت علي |
neredeyse Sara'yı öldürüyordu. | Open Subtitles | هنا هي تقريباً... قتلتسارة |
... "neredeyse" kelimesinin altını çiziyorum. | Open Subtitles | مفتاح الكلمه "هي "تقريباً |