"وآسف" - Traduction Arabe en Turc

• için üzgünüm
• Ve üzgünüm
• çok üzgünüm
• kusura bakma
• de üzgünüm
• de özür dilerim

Seni pataklarım dedim. Sorunum var. Ve bunu sana yaşattığım için üzgünüm.
أخبرتك بأنّي سأضع يدي عليك لديّ مُشكلة وآسف أنّك مَن تلقى الضرب.

Aradığına sevindim. Dün gece için üzgünüm.
أنا مسرور جدا لإتصالك وآسف بشدة على ما حدث أمس

Maalesef kendisi bana saldırdı Ve üzgünüm ki hasar da bıraktı.
وللأسف انه كان يهاجمني ..وآسف لقول والحق بي الضرر

Su baskını, yangın ve Coğrafyacılar Derneği'ndeki olay için çok üzgünüm.
وآسف جداً حيال الفيضان والحريق وعلى الحادثة بنقابة الجغرافيين

Başka bir şekilde ima ettiysem kusura bakma, şakayla karışık.
وآسف على التلميح بعكس ذلك، حتى لو كان مزاحاً، اتفقنا؟

Bazen yanlış seçmelere gittiğim için de üzgünüm.
وآسف إن كنت اذهب للتجربة الخاطئة احيانا

Tekrar çağırdığınız için teşekkür ederim. Yanlış anlaşılma için de özür dilerim.
على أيّة حال, شكراً على إعادتي، وآسف بشأن سوء الفهم

Siz ve oğlunuz gidebilirsiniz. Bu sorun için üzgünüm.
انت وابنك تستطيعين الذهاب سيده بار وآسف على المشاكل

Senin için gerçekten en iyisini dilerim ve daha yakın olamadığımız için üzgünüm.
حقا أتمنى لك الأفضل,تعلمين وآسف أننا لم نكن أقرب

Söylediklerim için üzgünüm.. kızgındım. hepsi bu
أنا آسف بخصوص ما فعلته وآسف حيال ما قلته,فلقد كنت غاضبا حين قلتت هذا

Anladım. Ona ileteceğim. Teşekkürler, ve rahatsızlık için üzgünüm.
فهمت ، سأخبرها الأن ، شكراً ، وآسف لإزعاجك

Daha iyi bir tavsiye veremediğim için üzgünüm.
وآسف أن ليس بإستطاعتي تقديم نصيحة أفضل بهذا

Ama size söylemeliyim - Ve üzgünüm Richard - biyolojiyi hiç bir zaman fazla sevmedim, ve bence, bir dalla yüzyıllarca yıl bir şeyler yapılabilir.
ولكن علي أن اخبرك.. وآسف يا ريتشرد.. لكن لم أحب الرحلات العلمية في مجال الاحياء إطلاقا ويكفينا أن نقوم برحلة واحدة كل بضع مئات ملايين الأعوام.

Ve üzgünüm ama, dünya bir avuç önlüklü hanım evladı tarafından yönetilen pısırıklaşmış bir Küçük Ev versiyonu haline gelmiş.
أى فى القرن الواحد والعشرين ...وآسف للقول إنّ العالم تحوّل إلى نسخة ضعيفة ورديئة يحكمها مجموعة من الجبناء

Kesinlikle öyle. çok üzgünüm, çocuklar ama burada ne halt döndüğünü hemen öğrenmek istiyorum.
بالتأكيد وآسف يا رفيقاي لكن أطالب بمعرفة ما يجري هنا فوراً

Bugün bana ne tür bir canavar olduğumu hatırlattın ve bunu daha önce yapmadığım için çok üzgünüm.
جعلتِني أدرك اليوم كم صرتُ وحشًا، وآسف لكوني لم أفعل هذا أبكَر.

Sonunda garipleştiğim için kusura bakma.
وآسف لانني اصبحت غريباً في نهايتها ...لقد كنت

Buna şahit olduğun için kusura bakma. İp için de özür dilerim.
آسف لرؤيتك قتله، وآسف بشأن الحبل أيضًا.

Roket Klübü için de üzgünüm, ...bilgisayarlar için de üzgünüm, ...ve...
آسف بشأن نادي الصواريخ وآسف بشأن الحواسيب و...

Sizi kocasız bırakacağım için de özür dilerim.
آسف لأننى لم أستطع أن أجعلك تحبيننى وآسف لأنى سأتركك بدون زوج