Bebekler hep insanlığın en güzel, cesur, güzel sonsuz olanaklarını temsil ederler. | TED | مثّل الأطفال دائماً أفضل، وأجرأ، وأجمل الإمكانيات اللامحدودة للبشر. |
Şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadınlardan biri yaklaşıyordu, beyaz peçesiyle kırmızı şapkalı bir kadın. | TED | اقتربت مني إحدى أروع وأجمل النساء اللاتي رأتهن عيني، بقبعة حمراء صغيرة وحجاب أبيض. |
Tek bir emrinizle Bağdat'ın en güzel kızları sizin olur. | Open Subtitles | ليس عليك غير أن تأمر وأجمل فتاة في بغداد ستكون لك |
En iyi oteller, en eski şampanyalar, en leziz havyarlar, en iyi müzik ve en güzel eş. | Open Subtitles | أفخر الفنادق، أعتق أنواع الشمبانيا أغلى أنواع الكافيار، أجمل الموسيقى وأجمل زوجة |
Bir kişiye ait olamayacak kadar genç ve güzel. | Open Subtitles | انها أصغر وأجمل بكثير من أن تنتمي الى رجل واحد |
Bana hayatımın en güzel en unutulmaz gününü yaşattığın için teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أشكرك على أحلى وأجمل يوم عشته فى حياتى |
Ama şimdi burada birinci sınıfta bir bardak şampanya, koca bir çanta dolusu para ve dünyanın en güzel kadını ile oturuyorum. | Open Subtitles | وها أنا, أجلس في الدرجة الأولى وبيدي كأس شمبانيا, مع حقيبة كبيرة من المال, وأجمل امرأة في العالم كله |
Sonrasında ise tanıdığım en güzel kadınla seks. | Open Subtitles | تلى ذلك بعض الحب مع أكثر وأجمل فتاه أعرفها |
Zamanında okulun en tatlı en güzel kızı olduğuna inanabiliyor musun? | Open Subtitles | ..هلّا تصدق أنها كانت ألطف وأجمل فتاة بالثانوية؟ |
Dışarı çıktın ve gördüğüm en güzel Ouija tahtasını aldın ve onu oturma odamızın ortasına koydun, değil mi? | Open Subtitles | ألعن وأجمل لوح أويجا شاهدته في حياتي ووضعته في وسط غرفة المعيشة |
Size görüp görebileceğiniz en güzel, en tatlı 16'lığı takdim ediyorum; | Open Subtitles | لذا صفقوا لألطف وأجمل فتاة في السادسة عشر من عمرها قد رأيتموها |
En nazik, en güzel kızım böyle bir budalayla evlendiği için mutlu mu olmalıyım? | Open Subtitles | بأن ألطف, وأجمل فتياتي قد وصلت لمرحلة البلوغ من التضرع لمثل هذا المتألق الغير عقلاني؟ |
Sanatçının elinden çıkan en değerli ve en güzel heykellerden biri. | Open Subtitles | انه من أثمن وأجمل المنحوتات فلقد جاء من يد فنان |
Dünyanın en güzel, en mükemmel yaratığını tuttuğunu unutma. | Open Subtitles | تذكري بأن شريكك أفضل وأجمل مخلوق على وجه الارض |
Çünkü hayatım boyunca tanıdığım en garip, en güzel insansın. | Open Subtitles | لأنكِ أغرب، وأجمل شخص قابلته في حياتي كلها |
Bebek her şeyin başlangıcıdır ve bir kadının dünyada yaşayabileceği en güzel deneyimdir. | Open Subtitles | الطفل هو بداية كل شيء وأجمل تجربة يمكن أن تحظى بها المرأة |
Oranın en güzel ve en hızlı atıymış, yaklaşık 528 beygir, çok güzel bir at, herneyse. | Open Subtitles | كان أسرع وأجمل خيلٍ على الجزيرة، وسعته كانت ذا 528 حصان، خيلٌ جميلٌ للغاية، على أية حال. |
Şehrin en güzel kızları ona güler karşılığında gülücük almak için dua ederdi. | Open Subtitles | وأجمل الأطفال كانو يبتسمون له كأنوا يأملون أن يبتسم لهم في المقابل |
Fakat bana sorarsan çoktan daha genç ve güzel bir kız bulmuştur bile. | Open Subtitles | لكنّي أتوقّع أنّه وجد فتاة أخرى بحلول الآن، وبلا شكّ أصغر وأجمل. |
...dünyanın en nadide ve güzel yerlerindeki o şahane manastırlarınızı. | Open Subtitles | كل تلك الأدْيِرَة الرائعة التي تمتلكونها في أروع وأجمل الأماكن على وجه الأرض |
- Benden çok daha komik ve güzel. | Open Subtitles | إنها تضحك أكثر مني وأجمل مني بكثير - لا تكوني هستيرية - |