Bana görebilmenin ne demek olduğunu söyle, ben de sana körlüğün ne olduğunu söyleyeyim. | Open Subtitles | أخبرنى ما الذى يستحق النظر وأخبرك أنا ما الذى يستحق العمى |
İçindekileri dökmeden önce söyleyeyim, ben büyük bir hata yaptım. | Open Subtitles | و دعني أعيد بعضه إليك، وأخبرك أني أخطأت, مذنب. |
Daha sonra yine arayacağım ve parayı kime vereceğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأتصل بك في المساء وأخبرك من اي شخص تاخذتها 70 00: 11: 18,167 |
Sana kocanın çoktan söylediği ama onunla evli olduğun için duyamadığın bir şeyi bir de kendi tarzımla söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأمضي وأخبرك بأسلوبي الخاص عن أمر أخبرني به زوجك لكنّك لم تصغي السمع لأنك متزوجة منه |
Bak, nasıl gözlerinin içine bakıp sana yüzüğü sevmediğimi söylerim seni o kadar çok severken? | Open Subtitles | كيف يمكن لي أن أنظر إلى عينيك وأخبرك أني لم أحب الخاتم في حين أني أحبك حبا جما ؟ |
İnce bir buzun içine düşmüştüm ve sana anlattığım gibi... su o kadar soğuktu ki, tıpkı burası gibi binlerce bıçağın vücuduna saplanması gibi seni vurur. | Open Subtitles | سقطت من خلال بعض الثلج الهشّ وأخبرك أن الماء كان بارد مثل الماء هنا |
İlk ağızdan duyasın diye buraya gelip, şahsen söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت أن آتي وأخبرك بنفسي يخرج مباشرةً من فم الحصان |
Şimdi tüm kartları topluyorum ve size ne yaptığımı söylüyorum. | Open Subtitles | لذا سأقلّب كلّ البطاقات وأخبرك ما لدي لتفعله |
Sen TV adamı olmalıymışsın, daha önce bunu söyleyen oldu mu? | Open Subtitles | يجب أن تكون على شاشة التلفاز، أسبق وأخبرك أيّ شخصٍ ذلك؟ |
Bak ne yapacağız: Sen bana neden korktuğunu söyle, ben de sana nelerden korktuğumu söyleyeyim. Tamam mı? | Open Subtitles | إليكَ ما سنفعل، أخبرني ما تخشى وأخبرك ما أخشى، إتّفقنا؟ |
Pekâlâ, madem ısrar ediyorsun banyoya çıkıp kaç kilo olduğumu söyleyeyim. Gerek yok. | Open Subtitles | حسناً ، إذا كنتِ تصرين علي هذا سأذهب الي دوره الحَمام ، وأخبرك كيف أبلي؟ |
O yüzden bir seni arayıp vardığımı söyleyeyim, dedim. | Open Subtitles | لذا، فكرت في أن أتصل بك وأخبرك أنني وصلت إلى هنا. |
Bir saat sonra kızın yerini sana telefonda söyleyeceğim. | Open Subtitles | بعد ساعة سوف أتصل بك وأخبرك مكان الفتاة. |
Sanırım itiraf etmeliyim ki.. ..sana en derin ve karanlık sırlarımı söyleyeceğim. | Open Subtitles | أفترض أن عليّ الإفضاء بمكنوناتي وأخبرك بأعمق وأحلك أسراري. |
Görünmez deniz kabuğunu alacağım arkadaşım ve sana planının bir lağım faresinden daha delice olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سوف آخذ صدفتك الخياليّة الآن يا صاحبي، وأخبرك أنّ خُطتك لا يُعادلها شيء في الجنون. |
Tamam, seni sonra arayıp buluşacağımız yeri söylerim. | Open Subtitles | حسناً, سأتصل بك لاحقاً وأخبرك أين نتقابل. |
Ancak deneme süresinde neleri yazabileceğini ben söylerim. | Open Subtitles | لكن يحقّ لي أن أرجع وأخبرك مالذي يظهر بشكل رسمي ممّا كتبت أثناء الفترة التجريبية |
Belki o zaman söylerim. | Open Subtitles | حتى أشعر بالشفقة عليها, وأخبرك |
ve sana karşı dürüstçe olmayan bir şey yaptıysam özür dilemek için. | Open Subtitles | وأخبرك أنني آسف إذا أنا أبدا عملت أيّ شئ الذي ما كان في تقدم جيد |
İşte, gelecek hafta bir içki içeriz, ve sana her şeyi anlatırım. | Open Subtitles | اسمع,سنذهب للشراب الأسبوع القادم, وأخبرك كل شيء |
Yanına gelip aşağıda olduğumu bildirmek ve doğru olanı yaptığını söylemek istedim. | Open Subtitles | حسناً'أردت فقط أن أمر عليك وأخبرك أنك تفعل الشيء الصحيح |
Pekâlâ, bak, buraya gelip aramızda olan herşey için gerçekten kötü hissettiğimi söylemek istedim. | Open Subtitles | حسن أردت أن أحضر إلى هنا وأخبرك بأنني أشعر بسوء حيال ما حدث بيننا |
Sana şunu söylüyorum, bu işi bitirsen iyi olur! | Open Subtitles | وأخبرك الآن أنه من الأفضل أن تطردى تلك اللعنة |
O çocukların yardıma ihityacı var derken de doğruyu söylüyorum.. | Open Subtitles | وأخبرك بالحقيقة عندما أقول. هناك بعض الأطفال الذي يحتاجون إلى مساعدتك. |
Biri sana fısıldar gibi bir şey miydi? Bir şeyler yapman gerektiğini söyleyen bir şey gibi. | Open Subtitles | أكان الأمر شبيهاً بأن أحدهم همس لك، وأخبرك بأنّك يجب أن تفعلي هذه الأشياء؟ |