En kötü tarafı da artık onunla beraber Sal'e gidemememdi. | Open Subtitles | وأسوأ جزء في ذلك انه لم يعد بإمكاني الذهاب معه إلى مطعم سال ابداً |
En kötü tarafı ise... | Open Subtitles | وأسوأ جزء هو... |
Ve en kötüsü de, BlueBell'deki herkes ne kadar berbat bir durumda olduğumu biliyor. | Open Subtitles | وأسوأ جزء هو، الجميع الآن بلوبيل وهم يعرفون تماما كيف أنا ضائع |
Ve en kötüsü de kuzenine onu bir daha hiçbir zaman göremeyeceğini söylemeliydi. | Open Subtitles | وأسوأ جزء عندما أبلغتها أنه لن تراه ثانيةً |
Bana ne yapmam gerektiğini söylüyor ve en kötü kısmı da söylediğini yapmak istiyorum. | Open Subtitles | إنهُ يقول لي ما يجب علي فعله و.. و, وأسوأ جزء هو؟ أريد أن أفعل ما يقوله لي. |
Ve en kötü kısmı da şu: | Open Subtitles | :وأسوأ جزء هو |
En kötü kısmı ise, bu brunchta, iki yemeği de harap ediyorsun. | Open Subtitles | وأسوأ جزء هو هذا غداء مبكر، أي أنكم أفسدتم وجبتين |
Birisi beni aldı, çaldı birisi beni, ve en kötüsü de hala buradayım! | Open Subtitles | شخصاً ما سرقني ! وأسوأ جزء هو أني ما زلت هنا |
en kötüsü yeşillik bir alana girdiğinde oluyor. | Open Subtitles | وأسوأ جزء عندما يذهب للغابة |
En kötü kısmı ise... - İpek mi bu? | Open Subtitles | ...وأسوأ جزء هو |