"وأعدكِ" - Traduction Arabe en Turc

• söz veriyorum

Benimle gelirsen, seni buradan canlı çıkaracağıma söz veriyorum. Hadi!
تعالي معي، وأعدكِ أن أخرجكِ . حيةً من هنا، هيا

Tek istediğin bunun bitmesi. Ve söz veriyorum ki bitecek.
كلّ ما تُريدينه هُو أن ينتهي هذا، وأعدكِ بأنّي سأنهيه.

Kimseye birşey söylemeyeceğime söz veriyorum. Teşekkür ederim.
وأعدكِ بأنني لن أقول شيئاً لأي أحد ، شكراً لكِ

Suzie, o arabada bir verici var ve seni yakalayacağız, söz veriyorum.
لدينا جهاز تعقب في هذه السيارة يا سوزي ، وأعدكِ أننا سنلحق بكِ

Ama bir saat bile sürmez ve söz veriyorum fiyatı düşürtürüm.
لكن هذا لن يستغرق ساعة وأعدكِ بأننى سأبتاعه بثمن رخيص

söz veriyorum eğer bana iş verirseniz, ben de hesabımı burada açacağım.
وأعدكِ إن وظّفتموني فأنا أيضاً سأفتح حسابي عندكم

Bunların hepsi de manyakça varsayımlar ve söz veriyorum ki hiçbirisi olmayacak.
هذه كلها افتراضات جنونية، وأعدكِ أنَّها لن تحدث.

Ayrıca söz veriyorum, onları bir kez açığa çıkardı mı hemen tepesine bineceğiz.
وأعدكِ, حالما تخرج مخدراته إلى الخلاء, سنُوقع به إلى الأبد

Çok tatlısın. Ben de iyi davranacağıma söz veriyorum.
أنتِ لطيفة جداً، وأعدكِ أنني سأحسن التصرف

Bana bir saat daha ver, söz veriyorum bu geceyi her zaman hatırlayacağın hâle getireceğim.
امنحيني ساعةً أخرى ، وأعدكِ بأنني سأجعلكِ تذكرين هذه الليلة دائماً

Ve sana söz veriyorum seni yakalayacağım.
عاجلاً أو آجلاً وأعدكِ بأنني سأقبض عليكِ

Bunu mahvettim. söz veriyorum bunu telafi edeceğim.
لقد أفسدت الأمر، وأعدكِ أنني سأعوضكِ عن هذا

söz veriyorum eğer öğrenirsem ilk sana haber vereceğim, tamam mı?
وأعدكِ أنّك ستكونين أول من يعلم بذلك حينما أعلم ، حسنٌ ؟

Üzgünüm, ve söz veriyorum bir daha olmayacak.
حسناً , ها أنا أقولها وأعدكِ أن هذا لن يحدث مٌجدداً

Yaralısın. Teslim ol. Sana iyi bakılacağına dair söz veriyorum.
أنتِ جريحة، سلمّي نفسك وأعدكِ أنه ستتم رعايتك

Sana karşı açık sözlü olacağıma ve yalan söylemeyeceğime söz veriyorum.
أعدكِ أن أكون واضحة معكِ وأعدكِ ألا أكذب

Kayık sallansa da sallanmasa da her daim güvenli limanın olacağıma söz veriyorum.
وأعدكِ أن أكون مينائكِ الآمن عندما القارب يهتز أو لا يهتز.

Gelebileceğime gerçekten mutluyum ve hiç tuhaf olmayacağına söz veriyorum.
أنا سعيدة جداً أنه يمكنني القدوم وأعدكِ أنه لن يكون غريباً مطلقاً

Ederiz, ayrıca bunu telafi edeceğime söz veriyorum tatlım.
أجل، سنفعل ذلك، وأعدكِ أنني سأعوض لكِ هذا، يا عزيزتي.

Yaptıkların için cidden minnettarım ve dinleneceğime söz veriyorum.
إنّي اقدَّر كل ما فعلتيه لأجلي، وأعدكِ بأنني سأرد لكِ هذا الجميل.