| dedi. Jenny arkadaşımdı ve gerçekten utandığını biliyorum. | TED | جيني كانت صديقتي، وأعلم أنها كانت محرجة جدًا. |
| Bu gibi şeyleri ben buluyorum, altın değerinde olduklarını biliyorum ama hiçbir şey olmuyor. | Open Subtitles | أبتكر تلك الأفكار وأعلم أنها تساوي الذهب، ولكنها لا تتحقق، أتعرف السبب؟ |
| O gemiyi hatırlamaya çalışıyorum. Yük gemisi olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول الاتصال بالسفينة وأعلم أنها ليست حاملة طائرات |
| Gücünü tattım ve bunun bedelinin ucuz olmadığını biliyorum ve bedelini ödemeye de hazırım. | Open Subtitles | لقد تذوقت قوتك ، وأعلم أنها لا تأتي بالرخيص ، وانا مستعدة لدفع الثمن |
| Evet, biliyorum bunu yapmasının tek nedeni beni çok sevmesi. | Open Subtitles | وأعلم أنها في أعماق قلبها لأنها فقط تحبّني |
| Ve seni korkuttuğunu, bunun riskli bir şey olduğunu biliyorum ama sırf gerçek bir hayatla yüzleşmekten korktuğun için yanlış bir hayata atılma. | Open Subtitles | وأنا أعلم أن الأمر يخيفكِ وأعلم أنها مخاطرة ولكن لا تقحمي نفسك في حياة كاذبة فقط لأنكِ تخافين مواجهة حياتكِ الحقيقية |
| İyi birine benziyordu. Onun bunu hak etmediğini biliyorum. | Open Subtitles | إنها تبدو لطيفة للغاية، وأعلم أنها لا تستحق هذا |
| biliyorum yeterli değil ama hiç yoktan iyidir. | Open Subtitles | وأعلم أنها ليست قريبة من المطلوب، لكنها أفضل من لا شيء، صحيح؟ |
| - Öldüğünü ve bir işler çevirdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنها ميتة, وأعلم وأعلم أنها تخطت الحدود بعد هذا. |
| Ama o... o benim annem, beni sevdiğini biliyorum kendine göre. | Open Subtitles | نعم, وهي أمي وأعلم أنها تحبني على طريقتها الخاصة |
| Benden usandığını ve hippi arkadaşlarıyla yoga yapmayı tercih ettiğini de biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنها مستاءة منّي وتريد عمل تمارين اليوغا مع أصدقائها |
| Geyiğe çarpmamız benim suçumdu biliyorum ve onu kurtarmak isteyen sendin. | Open Subtitles | وأعلم أنها غلطتي في إصابة ذلك الغزال. وأعلم أنكِ كنتِ تريدين أن تكوني من ينقذه. |
| Bunun, senin için büyük bir adım olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنها خطوة كبيرة بالنسبة لك. |
| Onun orada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنها هناك وأعلم أنها مستيقظة |
| Ve ellerinde kelepçeler ile öldüğünü biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنها ماتت والقيد حول رسغيها |
| Çocuklarınızın annesi olduğunu biliyorum. biliyorum şu an aciz biri gibi görünüyor. | Open Subtitles | وأعلم أنها تبدو ضعيفة الآن، ولكنها ذكية |
| - Ve neden o kadar kirli olduğunu biliyorum. Gaz çıkarım ekipmanları gördüm. - Gaz çıkarımı da ne? | Open Subtitles | وأعلم أنها ملوثة رأيت معدات الثقب - ما هو الثقب ؟ |
| 13. yüzyılda gömülmüş bir şeye yönlendirdiklerini biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنها تقود إلى غرض ما قد تم دفنه... إبان القرن الثالث عشر. |
| Onun da bana karşı bir şeyler hissetiğini biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنها كانت تُبادلني الحب أيضاً |
| Ve ben de Kona çekirdeklerinden olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنها ليست من حبوب القهوة |