Bu birbirleri için bir şey ifade etmeyen bir adam ve kadın arasındaki resmi bir görüşme için pek de uygun bir giyiniş tarzı sayılmaz. | Open Subtitles | أهذا ذي خاص للمحادثات بين رجل وأمرأة لا يعنيان شيئاً لبعضهما البعض |
Bir dağın zirvesinde iki adam ve bir kadın varsa, bu sorun yaratır. | Open Subtitles | حيث يوجد رجلان وأمرأة واحدة على قمة الجبل ,هناك مشكلة. |
Bir yıl içinde 99 bebeğin doğması olasılığı var. Ama bir adada 99 erkek ve sadece bir kadın yaşasa... bir yıl içinde sadece bir bebeğin doğması olasılığı var. | Open Subtitles | ولكن إن كان على الجزيرة 99رجلاَ وأمرأة واحدة يحتمل أن يولد طفل واحد وهكذا |
İsteklerim karşılanmazsa her erkek, kadın ve çocuğu öldürürüm. | Open Subtitles | سأقوم بأعدام كل رجل وأمرأة وطفل إن لم تنصاعوا لطلباتي |
İsteklerim karşılanmazsa her erkek, kadın ve çocuğu öldürürüm. | Open Subtitles | سأقوم بأعدام كل رجل وأمرأة وطفل إن لم تنصاعوا لطلباتي |
1587'de ilk İngiliz kolonisi 117 erkek, kadın ve çocukla orada yaşardı. | Open Subtitles | في عام 1587 كانت أول مستعمرة إنجليزية مئة وسبعة عشر رجل وأمرأة وطفل يعيشون هناك |
Evet, özgür bir kadın olarak son saatlerin, saygı duyulan, zengin dört çocuklu bir kadın olacaksın. | Open Subtitles | نعم، الساعات الأخيرة للحرية قبل أن تصيرين محترمه ثرية، وأمرأة مقرفة لأربعة أطفال |
Zeki, manipülatif, rahatsız ve hayal kırıklığına uğramış bir kadın. | Open Subtitles | إنها ذكية، مسيطرة، وأمرأة متزعزعة ومحبطة بشكل واضح |
Ayrıca dün Tony Ramos'u bir erkekle kadın ziyarete gelmiş, yengeni sormuşlar. | Open Subtitles | وقالوا أيضا أن توني راموس كان لديه زوارا أمس رجل وأمرأة كانوا يبحثون عن عمتك |
Seni seven bir kadın ve oğlun var. Bunları bırakma. | Open Subtitles | .لديك طفل وأمرأة يحبانك لا تترك هذا |
Yalnızca banyo, havlu asacağı ve ölü bir kadın. | Open Subtitles | في حمام .. قضيب منشفة وأمرأة ميتة |
Çünkü sen birlikte oldukça muhteşem zaman geçirdiğim güzel, eğlenceli ve akıllı bir bayansın. | Open Subtitles | حسننا .. لأنك جميلة و مرحة وأمرأة ذكية والذى قضيت معها وقت جميل |
Yani şu an sadece Amerika'nın güvenliğinden değil 100'den fazla adamımız ve ailelerinin güvenliğinden söz ediyoruz. | Open Subtitles | ,مما يعني, أننا نتكلم ليس عن فقط العملاء الامريكيين لكن عن سلامة أكثر من 100 رجل وأمرأة وعائلاتهم |
Sen güzel bir kadınsın, neşeli ve zekisin ve seninle çok eğlendim. | Open Subtitles | حسننا .. لأنك جميلة و مرحة وأمرأة ذكية والذى قضيت معها وقت جميل |
Eminim ki kız sadece daha iyi bir hayat bulmak isteyen fakir, umutsuz ve yalnız biriydi. | Open Subtitles | وهي تبقـــى في أمريكا أنا متأكــدة أنها فقيرة وأمرأة وحيــــدة ويائســـــة |