Bay Cady beni bu sabah aramış Ve eminim bana bilgi verecektir. | Open Subtitles | فقد أتصل سيد كادي اليوم صباحا وأنا متأكد من أنه سيوكلني له |
Bunlar gerçekten umurumda değil Ve eminim çoğunuz için de böyle. | Open Subtitles | لا يهمني حقا تلك الأشياء وأنا متأكد من أن الكثير منكم يا رفاق لا يهتموا أيضا |
Ve eminim ki bunu hemşire tutmam için yapıyor. | Open Subtitles | وأنا متأكد من انه وضعه إلى ممرضة أدفع ل. |
Dışarıda daha yoğun deneyimler arayanlar olduğuna eminim. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أن هناك من يبحث عن تجربة واقعية |
Görevimin uçağı kurtarmak olduğuna eminim. | Open Subtitles | حسنا، وأنا متأكد من أنه مهمتي لإنقاذ هذه الطائرة. |
Ve eminim beni yada Abe'i parmaklıklar ardında görmek istemezsin. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أنك لا تريدين أن ترى ابي أو أنا نذهب إلى السجن، أيضاً |
Ve eminim ofisteyken en yetkili kişiye yakın olmanın iyi olduğunu biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أنك تدرك أنه في المكتب السياسي فمن الأفضل لمحاذاة نفسك مع الشخص العلوي. |
Ve eminim ki, şu an içinde bulunduğu durumla hiçbir alâkan yoktur. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أنك يجب أن نفعل شيئا مع عناء انه في الوقت الحالي. |
Aslında bana bir tane gösterdi Ve eminim bunu anlayamayacaksın. | Open Subtitles | في الواقع، أظهرها لي هذه المرة وأنا متأكد من أنكي لن تستطعين ان تكوني قادرا على كشفها |
Beni destekliyor Ve eminim başarılı olduğumu görmekten hoşlanacak. | Open Subtitles | إنه يدعمني في أعماقه، وأنا متأكد من أنه يريد لي النجاح. |
Yaklaşık 12 yıl önce Dublin'de bir vapur iskelesine vardım, profesyonel bir yabancı, baktığınız zaman Ve eminim daha önce hepinizin böyle bir tecrübesi oldu, değil mi? | TED | إذًا انجرفت إلى ميناء المعديات في دبلن قبل حوالي 12 سنة، احترف الاغتراب إذا صح لنا أن نقول وأنا متأكد من أن جميعكم قد مر بهذه الخبرة من قبل، أليس صحيح؟ |
Ve eminim Vimi'nin ailesi diğer seçeneklere bakacaktır. | Open Subtitles | وأنا متأكد من عائلة وVimi وعلى هذه الخطوة. |
Efendim, eğer düşündüğüm kişiyseniz, Ve eminim o'sunuz, bu büyük bir onur. | Open Subtitles | سيدي ، إذا كنت من أعتقد أنه هو وأنا متأكد من أنك هو إنه لشرف ... أنت |
Ve eminim sizde çok ikna edici olmuşsunuzdur. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أنك كنت جدا... مقنعاً. |
Bud, senin yaşadığın zorluklardan biraz bahsetti Ve eminim ki doktorunuz tarafından gözetim altındasınızdır. | Open Subtitles | حسنا، قد ذكر (باد) بعض الصعوبات التيأصبحتِتعانيمنها، وأنا متأكد من حالتكٍ تتم متابعتها |
Ve eminim... | Open Subtitles | وأنا متأكد من أنك ... |
- Çok lezzetli olduğuna eminim. | Open Subtitles | نعم، وأنا متأكد من أنه كان رائعا. |
Serena ciddi şekilde zarar görebilirdi ve ayrıca Juliet sahte fotoğraf yolladığı için ona kızgın olduğuna eminim. | Open Subtitles | لقد تأذت (سيرينا) وأنا متأكد من أنها غاضبة لأن (جولييت) أرسلت لها صورة زائفة هل تعلم أصلاً بأن الصور زائفة ؟ |
Mike o olduğuna eminim. | Open Subtitles | مايك، وأنا متأكد من أنها له. |