Onlarla çok gurur duyduğumu hala hayatlarında onlarla olduğumu söyle. | Open Subtitles | أنني فخور جداً بهم وأنني معهم لا أزال في حياتهم |
Partilere gittiğimde insanların bir bilim insanı olduğumu ve seks üzerine çalıştığımı anlamaları çok sürmüyor. | TED | عندما أذهب الى الحفلات عادة لا يستغرق الكثير من الوقت ليكتشف الناس أنني عالمة وأنني ادرسُ الجنس |
Moron olduğumu söylemek için yorum yazmıştı. ona göre bu ülkenin bölünmesinde bir sebepmişim ve en sona da gey olmanın günah olduğunu eklemişti. | TED | الذي قال عني أنني مغفل، وأنني السبب في تقسيم هذه البلاد، وأضاف في نهاية قائلاً إن الشذوذ إثم، |
O günden itibaren ona göre bir haindim, onu sırtından hançerlemeye çalışıyordum. | Open Subtitles | مُنذُ هذا اليوم أصبحتُ خائِناً، وأنني كُنتُ أُحاول أن أطعنهُ من الخلف. |
Biliyorum. Evlisin, eski kafalısın ve ben büyük bir yeniliğim. | Open Subtitles | أعرف، أنكِ متزوجةً وأنكِ موضة قديمة وأنني خالي الذهن تماماً |
ben de "Ella, Detroit'den buraya taşınmak nasıldı?" "Ella, dört ağabey ile nasıl yaşayabildin?" gibi bir şey bekliyordum. | Open Subtitles | أنسيتي أنني الوحيد الذي يملك الصلاحيات للوصول إليها؟ وأنني الوحيد الذي يفعل أي شيء لكي في حفرة الجحيم تلك؟ |
Connie'ye beni gördüğünü ve benim seni eve yolladığımı söyleyebilirsin. | Open Subtitles | حسناً، تستطيع إخبار كوني أنكَ رأيتني وأنني أرسلتك إلى منزلك |
İşimden ayrılıp roman yazacağımı söylesem? | Open Subtitles | ماذا لو قلت لك أنني تركت عملي وأنني سأكتب رواية؟ |
Seni sevdiğimi ve günün birinde seninle evlenmek istediğimi söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت أنني أحببتك، وأنني أردت الزواج منك يوماً ما |
Konuşabilecek birini görebilseydim ona arkadaş olduğumu ve zarar vermeyeceğimi söyleyecektim. | TED | و لأعرف إن كان بأمكاني أن أجد شخصًا لأكلمه صرخت عاليًا أنني صديق، وأنني لن أؤذيهم |
Şimdi onca seneden sonra daha kuvvetli olduğumu zannediyordum... ama birçok şeyi unutmuştum. | Open Subtitles | والآن، وبعد كل هذة السنوات، كنت أعتقد أنني أقوي.. وأنني قد نسيت العديد من الأشياء. |
Bu durumda senin Don Octavio benim de villanda, konuk olduğumu nasıl söyleyebiliyorum? | Open Subtitles | لكن كيف يمكنني القول بأنك دون أوكتافيو دي فلوريس وأنني ضيف عليك في فيلتك، مضبوط؟ |
Silvio tahrikçi olduğumu söyleyip beni evden attı. | Open Subtitles | يقول سيلفيو أنني مشاغب وأنني سأخرج من البناية. |
Para sıkıntısı olan bekâr bir restoran müdürü olduğumu, ve hala kardeşlerimle büyüdüğüm evde yaşadığımı mı? | Open Subtitles | أنني متضايقة مادياً، وأنني مديرة مطعم وحيدة لازالت تعيش في نفس المنزل الذي نشأت فيه مع أخواتِها؟ |
Belki böylece kendini dinleyip sadece benim andavallı veya her neyse olmamdan kaynaklanmayan biri olduğumu kabul edebilirdin! | Open Subtitles | هذا هو لهذا سجلت كلامك لكي تسمعي نفسك ولعلك تعترفين بأن هناك مشكلة وأنني لست بليداً أو مهما كان ذلك |
Polis olduğumu ve yardımına muhtaç olduğumu söyledim. O kadar kötü değildi. | Open Subtitles | أخبرته أنني شرطي وأنني أحتاج إلى مساعدته |
Tamam, sana ne söylediğimi biliyorum ve ben böyle bir şey yapmadım. | Open Subtitles | ،حسناً ، أعلم أنني أخبرتك ذلك .وأنني لم أفعل أي من ذلك |
ben de aynı şeyi takip eder gibi oldum ve aynı şeyleri tüm askerlerime söylemeye başladım | TED | وأنني كنوع من المسايرة أقول نفس الأشياء للجنود. |
Karımın taşınması ve benim Beyaz Saraty'da yalnız kalmamı konuşmak istemiyor musun? | Open Subtitles | لا تريدين الحديث عن أن زوجتي تركتني وأنني وحيد في البيت الأبيض؟ |
isimden ayrilip roman yazacagimi söylesem? | Open Subtitles | ماذا لو قلت لك أنني تركت عملي وأنني سأكتب رواية؟ |
Senin insan tacirliği kurbanı olduğunu ve seni kurtardığımı söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنكِ ضحية من ضحايا المتاجرة البشر وأنني قمت بإنقاذكِ. |