Ayrıca, insanları bunu yapmaya iten şey sürüş maliyetidir. | TED | وإنها تكلفة القيادة هي التي تقرر رغبة الناس ليتمكنوا من فعل هذا الأمر. |
Beklenen büyük kötülük var. Ayrıca, yarın okul var. | Open Subtitles | أمر سيء جداً يلوح في الأفق , وإنها ليلة المدرسة |
Ayrıca bütün gün yatakta siftinmemesi konusunda uyardılar. | Open Subtitles | وإنها تحت تعليماتٍ صارمة بأنه غير مسموحٍ لها النوم طوال اليوم. |
Bizim gitmekte olduğumuz yerde, izole Ve o ızgara kapalı, ...Ve bu bizim onun erişemeyeceği gerçekten özgür olabileceğiniz tek yerdir. | Open Subtitles | سنتجه إلى منطقة معزولة خارج الشبكة وإنها المكان الوحيد الذي يمكن أن نكون فيه أحرارا حقا ، و بعيدين عن متناولها |
Bu hukuk bölümünün ilk yılı Ve bu bir ifade özgürlüğü sorunu. | Open Subtitles | لقد كان في عامي الأول في مدرسة الحقوق وإنها قضية لحرية التعبير |
Birkaç saat sonra güneş doğacak Ve bu at ikimizi daha fazla taşıyamaz. | Open Subtitles | سيطلع الفجر خلال ساعات قليلة وإنها لن تبقى تحملنا نحن الإثنين |
ve Ayrıca yapmam gereken işi de hatırlatır, Ve o iş de başlarına kötü şeyler gelen insanlara yardım etmektir. | Open Subtitles | وإنها تذكرني كذلك بأنه لدي عمل لأقوم به، وذلك العمل هو مساعدة الناس عندما تحصل أشياء سيئة لهم |
Ayrıca bu bir öz farkındalık anıdır. | TED | وإنها أيضا لحظة من الوعي الذاتي. |
Ayrıca Tejada Bobblehead'in akşamıydı. | Open Subtitles | وإنها ليلة تيهادا بوبلهيد *لاعب بايسبول* |
Ayrıca büyük bir fay hattının üzerinde duruyor. | Open Subtitles | نعم, وإنها في الأعلى من صدع كبير |
Ayrıca hem kadınlar hem de erkekler giyebilir. | Open Subtitles | وإنها ملائمة لكلا الرجال والنساء |
Ayrıca yalan söylemiyordum, kibralık yapıyordum. | Open Subtitles | وإنها لم تكن كذبة. أحاول أن اكون مهذبة |
- Bu benim bulduğumdan daha iyi. - Ayrıca doğru. | Open Subtitles | إنها أفضل من قصّتي، وإنها حقيقة خالصة. |
Yüce iyiliği kurtarmanın tek yolu bu Ve bu Wyatt ve Chris'in onların adımlarını takip etmelerinden kurtaracak tek yol da bu. | Open Subtitles | إنها الطريقة الوحيدة لحماية الخير الأعظم وإنها السبيل الوحيد لحماية وايت و كريس من السير في طريق الشر |
Ve bu, atalarımızın hayatta kalması için hayati rol oynamış olabilecek bir dil türü. | Open Subtitles | وإنها نوع من اللغات المهمة لنجاة أسلافنا |
Hayallerimdeki üniversiteye girme şansımı arttırmak için bütün okula şantaj yapıyorum Ve bu muhteşem. | Open Subtitles | لذا انا أبتزّ المدرسة بالكامل لأحسن فرصة دخولي لجامعة احلامي وإنها مبهجة |
Fakat burada yeniyim Ve bu ikinci davam. | Open Subtitles | لكنني الشابُ الجديد,وإنها قضيتي الثانية، |
Hayır ama sizin olağanüstü bir şöhretiniz var Ve bu benim camiamdaki insanların dikkatini çeker. | Open Subtitles | لا، لكن لديك سمعة بارزة وإنها تكسب اهتمام الناس في عالمي لن أؤخرك أيتها المحققة |
Tek yaptığı gelecekleri hakkında konuşmak Ve o kadar istekli, hayal dolu ki-- | Open Subtitles | إن كل ما فعلتة هو الحديث عن مستقبلها مع مايكل وإنها لا زالت غرة وحالمة |