"واحده في" - Traduction Arabe en Turc

    • bir
        
    • sadece
        
    Tek seferde sadece bir cüzdan alabiliyorum çünkü biri iade etmem için zorluyor. Open Subtitles يمكنني فقط الحصول على محفظة واحده في كل مرة لأن شخصاً يجعلنني أعيدهم.
    Hadi ama hayatımda bir kere olsun lüks içinde çocuk doğurmama izin ver. Open Subtitles , بالله عليك, لمرة واحده في حياتي . دعني أجرّب مخاوف الولادة المترفة
    Tüm yetişkinlik hayatımda ikinci kez başıma gelen bir şeydi. Open Subtitles شيء لم يحدث سوى مرة واحده في حياتي كناضج بعدها
    Yılda bir kez New York'a gelip bankacısı ve Amerikalı avukatları ile görüşür. Open Subtitles مره واحده في السنة يأتي الى نيويورك لمقابلة مصرفي له و محاميه الامريكي
    Kadın bir gönüllüye ihtiyacım var. Hindistan'da nerden bulunur? TED انني احتاج الى امرأه متطوعه، اين يمكن ان اجد واحده في الهند
    Ve her gün bir tabaka soyman ve yemen gerekir. TED وعليك أن تقشر وتأكل طبقة واحده في اليوم.
    Kullanılsalar da kullanılmasalarda çarşafları haftada bir değiştiririm. Open Subtitles دائما ارتب السرائر مره واحده في الاسبوع حتي لو لم تستخدم
    Bu yahnide bir parça bile et olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles هل تعلمون , لا اعتقد بأنه توجد قطعة لحم واحده في هذا الحساء
    Lanet! Sorgulama odasında bir tane daha olduğunu bilmiyormuş. Open Subtitles انه لم يكن يعلم ان هناك واحده في غرفة الاستجواب
    Venice'te bir tane vurdu zaten. Geriye parçası kalmadı. Open Subtitles لقد ضرب واحده في فينسي الرئيس قال لم يتبقي شئ
    Kırmızı mantarlı ağaçlar bu bölgede tek bir yerde var. Open Subtitles ... وهنالك فقط منطقه واحده في الغابه فيها اشجار كهذه
    Kırmızı mantarlı ağaçlar bu bölgede tek bir yerde var. Open Subtitles ... وهنالك فقط منطقه واحده في الغابه فيها اشجار كهذه
    Biliyor musun, hayatında bir kez olsun kendi seçimini yapmamıştır. Open Subtitles اعتقد انه لم يتخذ مره واحده في حياته اختياره الخاص به
    Ona "Büyük sığır filetosu" diyoruz. bir sörf tahtası kadar büyüklükte. Open Subtitles والتي نسيمها لحم الخاصرة واحده في الكثير, بحجم لوح التزحلق
    Billy, tur zamanının bir saniye aştın! Open Subtitles بيلي،لقد عبرت طريقك في ثانيه واحده في وقت دورة السباق
    Billy, tur süreni bir saniye kısalttın. Open Subtitles بيلي،لقد عبرت طريقك في ثانيه واحده في وقت دورة السباق
    Parmaklarının arasında bir tane var bebek. Open Subtitles أنت عِنْدَكَ واحده في أصابعِكَ، ياحبيبتي
    Yani ailemin geleceği seninle babanın hiç bitmeyen satranç oyununda bir hamle mi sadece? Open Subtitles هذا يعني ان مستقبل عائلتي فقط حركة شطرنج واحده في اللعبه الا نهائية لسفينة الرجل الواحد لعبة من قبلك ومن ابيك
    Ellerinde kalmışsa tabii, unutma bu tekne sadece 30 yıllık. Open Subtitles ربما يكن لديهم واحده في المخزون, علي حساب ماذا عمر هذا القارب فقط 30 عاما.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus