"واحدٍ فقط" - Traduction Arabe en Turc

    • yalnızca bir
        
    • Sadece bir kişiyi
        
    • bir yılan vardı
        
    Demek istediğim, buraya gelen ve alışveriş yapmadan sadece bakanlar var ama şimdiye kadar daireyi, yalnızca bir günlüğüne kimse kiralamak istememişti. Open Subtitles أعني، يأتون أناس للبقاء في الشقة، لكن لم أرى شخصاً يريد أن يستأجر شقةً ليومٍ واحدٍ فقط.
    Yolun yalnızca bir kilometre ötesinde oturuyorum. Open Subtitles منزلي على بُعد ميلٍ واحدٍ فقط.
    (Gülüşme) "yalnızca bir gramla başlamak istiyorsan sorun yok. TED (ضحك) " لذا، فلا بأس إن كنت تريد البدء بجرامٍ واحدٍ فقط".
    Onları güvenli bir yere götürmedin. Değil mi? Sadece bir kişiyi taşır. Open Subtitles يمكنه حمل واحدٍ فقط . حتى أنني اضطررت للانتقال بدون إحداثيات
    Sadece bir kişiyi taşır. Koordinatlar olmadan uçmak zorundaydım. Open Subtitles يمكنه حمل واحدٍ فقط . حتى أنني اضطررت للانتقال بدون إحداثيات
    "seyahat eden bir yılan vardı. Open Subtitles كان يتحرك في اتجاهٍ واحدٍ فقط
    Onlara Sadece bir kişiyi koruyacak kadar büyüsü olduğunu söyleyeceksin. Open Subtitles قولوا لهما أنّ الشجرةَ تحتوي سحراً يكفي لحماية شخصٍ واحدٍ فقط.
    Sadece bir kişiyi koruyabilir. Open Subtitles و هذه الشجرة، تستطيع حماية شخصٍ واحدٍ فقط.
    "seyahat eden bir yılan vardı. Open Subtitles كان يتحرك في اتجاهٍ واحدٍ فقط

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus