Şimdi bunların hepsi üzerinden tek tek gideceğim, sadece geçtiğimiz birkaç yıl içersinde ne yaptığımız hakkında bazı örnekler vereceğim. | TED | ساتحدث عنهم الان واحد تلو الآخر ساعطي بعض الامثلة فقط لما يجب علينا القيام به في السنوات القليلة القادمة |
Gücün koridorlarından çok çok altta, yeryüzünde yaşananlar sıradan vatandaşların başına gelir, tek tek. | TED | ما يحدث على مستوى الأرض، بعيداً عن قاعات السلطة، يحدث لمواطنين عاديين واحد تلو الآخر. |
'Çünkü Almanlar hepsini tek tek alıyorlar. | Open Subtitles | لأن الألمان يمكن ان ياخذوهم واحد تلو الاخر |
Sizleri birer birer sorgulamak çok zaman alır. | Open Subtitles | إستجواب واحد تلو آخر يستغرق وقتاً طويلاً |
Astronomlar birer birer bu yabancı gezegenleri buluyorlar. | Open Subtitles | واحد تلو الآخر، كان الفلكيّون يجدون عوالم فضائيّة. |
İşte bu, dostlarım, Her seferinde bir çocukla nasıl değişiklik yaratabileceğimizdir. | TED | وهكذا يا اصدقائي يمكننا ان نحدث التغير طفل واحد تلو الاخر |
Saat kulesine çıkmış, tek tek herkesi avlıyor. | Open Subtitles | لقد كان هناك في برج الساعه يقضي على الناس واحد تلو الاخر |
Adam, bizi tek tek tıpkı Londra kurbanlarının... öldürüldüğü gibi öldürüyor. | Open Subtitles | أنه يقتلنا واحد تلو الاخر بنفس طريقه قتل ضحايا لندن |
Lütfen tek tek anlatın. Ne istiyorsunuz? | Open Subtitles | أرجوكم تحدثوا واحد تلو الآخر ما الذي تريده؟ |
Kafesleri tek tek, iyice kontrol etmenizi söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكم أن تفتشوا الأقفاص بدقة واحد تلو الأخر |
Hepinizden tek tek duymak istiyorum. | Open Subtitles | اريد أن أسمع منكم واحد تلو الاخر ذالك كان وحشي |
hepimize mi saldıracaklardı? ya da her birimizi tek tek mi alacaklardı? | Open Subtitles | مهاجمة المجموعة بالكامل، أو فقط إقتناص واحد تلو الآخر |
Bizim buradan tek tek ayrılmamıza izin vermeyeceğini anlamalısınız. | Open Subtitles | يجبُ أن تفهموا ذلك، هو لن يدعنا نخرج من هنا واحد تلو الآخر. |
Biliyorum, şimdi hepsini satın al, tek tek yavaş yavaş. | Open Subtitles | اعرف ذلك,فقط اشتري كل شيء لكن واحد تلو الآخر,بهدوء |
birer birer ortayaca çıkacaklar ve o kadar çok olacaklar ki hepsinin yalan olduğunu söyleyemeyeceksin. | Open Subtitles | واحد تلو الآخر, ستتراكم حتى توجد الكثير من الاتهامات لا يمكنك القول ان كل هذه اكاذيب |
Sizleri birer birer sorgulamak çok zaman alır. | Open Subtitles | إستجواب واحد تلو آخر يستغرق وقتاً طويلاً |
Bilmek istediklerimi söyleyeceksin yoksa parmaklarını birer birer kaybedersin. | Open Subtitles | ستخبرنى بما أريد معرفته وإلا ستبدأ فى فقدان أصابعك واحد تلو الآخر |
Yoksa sizi birer birer uzaya bırakırım. | Open Subtitles | وإلا سأرميكم من فتحة الهواء واحد تلو الآخر |
Satış temsilcileri , şimdi telefonlar üzerinde Her seferinde bir onları çağıran Ve bunları söylüyorum e-posta görmezden. | Open Subtitles | نتصل بهم واحد تلو الآخر ونخبرهم أن يتجاهلوا رسائل البريد الإلكتروني. |
teker teker gelmelerine izin vereceğiz, işte bu şekilde yapacağız. | Open Subtitles | حسنا.. سوف ندعهم يدخلون واحد تلو الاخر ونفعل تلك الطريقه |