Pockets camı kıracağını sanıp karınca yuvasına çarptı. | Open Subtitles | اعتقد بوكيتس أنه سيرتطم بالنافذة فأخفض رأسه واصطدم بتلة للنمل. |
Sürücüsü direksiyon başında uyuyan kamyon yolun karşı tarafına geçti ve turistleri taşıyan otobüse çarptı. | Open Subtitles | وعبر الى الجانب الآخر من الطريق واصطدم في حافلة سياحية بالقرب من سافتيكا |
Ve bir gece arabasıyla ağaca çarptı. | Open Subtitles | وفي ليلةٍ ليلاء قاد سيّارته واصطدم بشجرة |
Belki de güneş sistemimizde başka bir dev gaz gezegeni vardı içeriye doğru yaklaştı ve de Güneş'e çarptı. | Open Subtitles | ربما كان هناك كوكب غازي آخر في نظامنا الشمسي أنجرف واصطدم بالشمس |
Deli ve aptal. Kendi arabasıyla cinayet işlemeye gitmiş ve yarım mil ötede kaza yapmış. | Open Subtitles | إنه معتوه وغبي قاد بسيارته من موقع الجريمة واصطدم بها على بعد نصف ميل |
Doğuya gitmiş, ama hakimiyeti kaybedip kaza yapmış. | Open Subtitles | اتجه من هنا ... فقد السيطره واصطدم |
Arabanın tamponu boğazıma çarptı ve boğazımı kesti. | TED | واصطدم مصد السيارة بحلقي قاطعًا إياه |
Önünü kestik. Bize yandan çarptı. | Open Subtitles | قطعنا عليه الطريق واصطدم بنا |
Dengesini kaybedip düştü ve kafasını kayaya çarptı. | Open Subtitles | فسقطت واصطدم رأسها بالصخرة |
Bazıları Dünya'ya ve Ay'a çarptı. | Open Subtitles | واصطدم بعضها بالأرض والقمر |
Doktor bir şeye çarptı. | Open Subtitles | واصطدم "الدكتور" بشيء ما |