"والأهم من ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • daha da önemlisi
        
    • ve en önemlisi
        
    • Ve daha da
        
    • ve daha önemlisi
        
    • en önemlisi de
        
    • ama en önemlisi
        
    • - Dahası
        
    • de en önemlisi
        
    Bunlar yasal konular ve daha da önemlisi bu sadece kaba taslak. Open Subtitles هذا غير قانوني، والأهم من ذلك أنه ليس من التهذيب في شيء
    daha da önemlisi, kural tanımaz davranışlarını durduracak ve yok edeceksin. Open Subtitles والأهم من ذلك انه يجب ان توقف وتكف عن اعمال التنظيات
    Kitap tasarımcısının sorumluluğu üç yönlüdür: Okuyucuya, yayıncıya ve en önemlisi yazara. TED مسؤولية مصمم كتاب لها أبعاد ثلاثة: للقارئ، والناشر، والأهم من ذلك كله للكاتب.
    ve en önemlisi, eğer ilkbahar ve sonbaharda yangın çıkarırlarsa, bunun yaz mevsimindeki yangınların kontrolden çıkmasını engellediğini anlamışlardı. TED والأهم من ذلك أنهم انتبهوا أنهم إذا أحرقوا في الربيع والخريف يتجنبون بذلك حرائق الصيف التي لا يمكن التحكم بها
    Henüz adamı ele geçirmedik, ve daha önemlisi resmi de. Open Subtitles لم نقبض على الرجل بعد ,والأهم من ذلك, الصورة
    en önemlisi de bugün bu odada biraraya gelen bizler arasında bir bağ kuruldu. TED والأهم من ذلك بالنسبة لنا هنا في هذه القاعة، سند تم إنشاؤه.
    Ve siz Sör Antikloraks cesaretiniz, hamasetiniz ama en önemlisi yüce ulusumuzun değerlerini üstün tuttuğunuz için sizi Lord ilan ediyorum.. Open Subtitles وأنت أيها السيد جوليتوراكس من أجل شجاعتك وبسالتك والأهم من ذلك
    Ve daha da önemlisi, merdiven gerçekse, bu bize modern hayattaki daimi tatminsizlik eğilimini açıklar. TED والأهم من ذلك ، لو أن ذلك الدرج الصاعد كان حقيقياً ، لفسّر لنا الإستياء المستمر والمتنامي في الحياة المدنية.
    daha da önemlisi, titremeyi kabul ettikten sonra, hala sanat yapabildiğimi fark ettim. TED والأهم من ذلك ، لأول مرة إعتنقت الإهتزاز. أدركت أنه لا يزال بإمكاني صنع الفن
    daha da önemlisi, bundan bir model çıkarıp onların dünyada nasıl davrandıklarını bulabiliriz. TED والأهم من ذلك ، يمكن أن نستخلص من هذا النموذج كيف نتوقع منهم التنقل حول العالم.
    Tekrar heyecanlıyım, çünkü toplum destekli polislik hakkında sadece konuşmayan bir emniyet müdürü var, kesinlikle onu anlıyor ve daha da önemlisi, onu benimsiyor. TED أشعر بالحماس مجددا، لأنه أصبح لدينا نائب لا يتحدّث فقط حول الشرطة، ولكن يفهم ما يحصل داخل هذا المجتمع، والأهم من ذلك يقوم بالمعالجة.
    Gışarı çık, insanlarla konuş, insanları dinle, daha da önemlisi, hayret etmeye hazır ol. TED اذهبوا وتحدثوا مع الناس ، واستمعوا لهم، والأهم من ذلك كونوا مستعدين لأن تكونوا مندهشين.
    Ve, en önemlisi de, bu kısıtlılık algımızla en güçlü yaratıcı yeteneklerimiz arasında da bir ortaklık olmasıdır. TED والأهم من ذلك, أن هنالك شراكة بين فهم هذه النواقص وأعظم ما نملك من قدراتنا الابداعية
    ve en önemlisi, üçüncü nokta ise artık Japonlar bizim tüm besin ihtiyaçlarımızı karşılayan sentetik kanı tamamladılar. Open Subtitles والأهم من ذلك هي النقطه الثالثه والآن بما أن اليابانيين أتقنوا دم صناعي.. الذي يلبي جميع حاجاتنا الغذائيه
    Virüsün tedavisi var mı? ve en önemlisi, yeniden ortaya çıkabilir mi? Open Subtitles الفيروس قابل للعلاج، والأهم من ذلك هل سيعود ثانية ؟
    Kaybedebilirsiniz ve daha önemlisi böyle bir ortamda ameliyat yapabilecek hemşirelerimiz yok. Open Subtitles هناك احتمال لفقدان المعدات، والأهم من ذلك و ليس لدينا ممرضه لديها خبره في هذا النوع من العمليات
    en önemlisi de başkalarının katılımını sağlayacaklar. TED والأهم من ذلك هو مساعدتهم للآخرين على المشاركة بالسياسة.
    Mücadelelerinizi, endişelerinizi ama en önemlisi de umudunuzu duyuyorum. Open Subtitles أسمع كل معاناتكم ومخاوفكم، والأهم من ذلك أنني أسمع آمالكم
    - Dahası, bakteri girmez. Open Subtitles والأهم من ذلك البكتيريا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus