"والبارود" - Traduction Arabe en Turc

    • barut
        
    • barutu
        
    • barutla
        
    Aynı durum sentetik boya, plastik ve barut için de geçerli. TED هذا ينطبق ايضا على الصبغة الاصطناعية، البلاستيك والبارود.
    Çinliler çelik, baskı, barut gibi teknolojilere öncülük etti. TED الصين اصبحت رائدة في تكنولوجيات مثل الصلب والطباعة والبارود.
    Ölümleri olur zaferleri, ateşle barut gibi öpüşürken yok olan. Open Subtitles وهل يموت العنف؟ إنه كالنار والبارود لحظة أن يلتقيا
    Sizler çarkımın dişlileri tutuşturacağım ateşin barutu olacaksınız. Open Subtitles ستكونون كالتروس التي تثقل من عجلتي، والبارود الذي يتقد من مشعلي
    Bunu, atış menzili testimizle ve kurbanın giysilerindeki yanmamış barutla ispatladık. Open Subtitles تبعا لاختبار مدى سلاحنا الناري والبارود غير المحترق على ثياب الضحية
    Seni her zaman ter ve barut kokarsın sanıyordum ama işin aslına bakarsan bu paçulidir çünkü sen, arkadaşım bir hippisin. Open Subtitles إعتقدت دائماً ، أن رائحتك هي العرق والبارود ولكنها في الحقيقة -مثل عطر باتشولي ، لكنك يا صديقي من جماعة الهيبيز
    Geleneksel pirinç ve barut kullanarak sayısız sorun çözdüm. Open Subtitles لقد تعرضت لعدد ضخم من المشاكل أثناء إستخدام الغلاف النحاسي التقليدي والبارود.
    Çok fazla barut ile dolduruluyor bu yüzden ateşledikten sonra kovanda iz bırakıyor. Open Subtitles لقدا كانت الذخيرة ممتلئة, والبارود كان كثيرًا جدًا. لذا تترك الرصاصة بعض الشقوق بعد خروجها من المسدس.
    Tüfek, barut ve mermi eksiğimiz de var. Open Subtitles وبالطبع لدينا نقص في البنادق والبارود والأعيرة النارية
    Patlayıcı. barut. Open Subtitles كورديت والبارود الكورديت هي مادة غازية ناسفة تتكون من# # النيتروسليلوز، النتروجليسرين، وفازلين
    Kullanıma hazır bir şok bombası için alüminyum parçaları ve barut ile doldurulmuş bir kutu kullanabilirsiniz. Open Subtitles "القنبلة الفلاشية حاجبة الرؤية" يمكن صناعتها بإستخدام علبة مشروب غازي صفيحية مليئة برقاقات الألمنيوم والبارود
    Saunders ve Cook yukarda barut kokusu aldıysa, orada güçlü bir hava akımı olmalı. Open Subtitles إذا (ساوندرز) والطباخة شمتا رائحة الدخان والبارود في الطابق العلوي لابد أن تكون حاسة شمهما قوية
    - Bir tür kokain ve barut karışımıdır. Open Subtitles ... خليط من الكوكايين والبارود ...
    Muhtemelen birşey yapmayacaklar ama barut ve çelik burda olacak. Open Subtitles لن يتبقي سوي الصلب والبارود.
    Tüfek. Bilye ve barut. Open Subtitles أريد بندقية، الرصاص والبارود
    Afyon, çay ve barut elimizde. Open Subtitles لدينا الشاي والأفيون والبارود
    "Günışığı ve barut." Open Subtitles "الإبتهاج والبارود"
    Silahları ve barutu kontrol edin. Open Subtitles تفقدوا الأسلحة النارية والبارود.
    Yükleyeceğiz barutu, yükleyeceğiz topları, süzülecekler. Open Subtitles ‫محملين بالمدافع والبارود... ‬ ‫...
    Olmuyor. Hidrazin ve barutla daha iyi iş çıkarırım. Open Subtitles لا فائدة من هذا، وضعي أفضل مع الهيدرازين والبارود

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus